28 Ağustos 2011 Pazar

Postane

Yine akşamdan kalmaydım ve sıcak dayanılır gibi değildi -kırk derecelik bir hafta. Her gece içmeye devam ediyor, sabahları Taş ve her şeyin olanaksızlığıyla yüzleşmek zorunda kalıyordum. Çocukların kimlikleri Afrika güneş kaskları ve gözlükleri giyiyorlardı; ama ben, hep aynıydım, yağmur ya da güneş- yırtık pırtık giysiler, çivileri ayaklarıma batan eski ayakkabılar. Mukavva parçaları koyuyordum ayakkabılarımın tabanlarına. Bir süre için iş görüyorlardı, ama çok geçmeden çiviler topuklarıma batmaya başlıyorlardı yine. Viski ve bira terliyordum, koltuk altlarımdan, ve sırtımda bir torbayla dolanıyordum çarmıh misali; torbadan dergiler çıkarıyor, binlerce mektup dağıtıyordum güneşin altında kavrulup sendeleyerek.


* Bana vız gelir. Kıçını öpecek değilim. Ya işi bırakırım ya da açlıktan ölürüm; başka yolu yok.

* Bütün bu postacıların yaptığı, mektuplarını kutulara atmak ve düzmekti. Bu tam bana göre bir işti, ah evet evet evet.

* Gözlerinde hiç parıltı yoktu.

* Her gece içmeye devam ediyorduk.

***

- “Ya köpek?”
- “Köpek de senin olsun” dedim,
- “Seni özleyecek.”
- “Ne güzel, birisi beni özleyecek.”

* Ya bütün dünyayı istiyordum ya da hiçbirşeyi.

* Yemek sinirlere ve ruha iyi gelir. Cesaret mideden gelir, gerisi boştur.

* İş, bir hava saldırısı anında düzüşmeye çalışmaya benziyordu.

* Hapiste güvence altındaydı insan. 3 metrekare. Ne ödenecek kira, ne kamu hizmetlerinden yararlanma, ne gelir vergisi, ne çocuk yardımı. Ne taşıt plaka ücreti. Ne trafik cezaları. Ne içkili araba kullanma suçu. Ne at yarışlarında kaybetme. Ücretsiz sağlık hizmetleri. Kafanın uyuştuklarıyla yaptığın yoldaşlık. Kilise. Tokmakçılık. Bedava gömülme.

* Herkesin sürdürdüğü türden bir yaşam: bizi öldürüyor.

charles-bukowski

* Hiçbiri bana göre değil.

* Eee, bütün dahiler ayyaştır.

* Cenaze törenlerinde bir iş vardı. Olaylara daha iyi bakmanı sağlıyorlardı. Hergün bir cenaze töreni olsaydı, köşeyi çoktan dönmüştüm.

* Saçımı taradım. Keşke şu suratımı da tarayabilsem, diye düşündüm.

* Sabahleyin, sabahtı ve ben hala yaşıyorum.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder