15 Şubat 2012 Çarşamba

Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer…


Sorular sorular… Küçük büyük fark etmez, bir soruya yanıt vermeden önce sorunun ne anlama geldiğini kavramamız gerekir.

‘’Filler neden büyük, gri ve kırışıktır? ‘’
‘’Çünkü ufak, beyaz ve yuvarlak olsalardı aspirin olurlardı’’

İyimser, ‘’Bardağın yarısı dolu,’’ der.
Kötümser, ‘’Bardağın yarısı boş,’’ der.
Rasyonalist ise, ‘’Bardak gereğinden iki kat büyük,’’ der.

Yirminci yüzyıl romancılarından Isaac Bashevis, özgür iradeye inanıp inanmadığı sorulduğunda bıyık altından gülerek, ‘’Başka seçeneğim yok,’’ demişti.

Decartes herhalde asla ‘’Cogito ergo sum’’ (Düşünüyorum öyleyse varım) dememiş olmayı dilerdi. Ne de olsa artık hemen herkes onu sadece bu cümleyle hatırlamaktadır. Ha bir de bu cümleyi bir ekmek fırınının içinde otururken söylediği gerçeğiyle.

Aslında genel olarak, geçmiş deneyimlerinden çıkarım yapamayan kişinin boş kafalı veya daha kaba tabirle bir salak olduğunu kabul ederiz.

Matematik felsefesinin büyük bölümü epey teknik ve zordur. Tek bilmeniz gerekense, matematik söz konusu olduğunda dünyada üç tür insan olduğudur: sayabilenler ve sayamayanlar.

Genç ve şehvetli Aziz Augustine, ‘’ Tanrı’m bana iffet bahşet. Ama hemen değil!’’

Filozoflar inançlılarla ateistlerin tartışmasının hiçbir yere varmayacağında çok önceleri fikir birliğine varmışlarıdır. Çünkü her iki taraf da her şeyi farklı yorumlamaktadır.

Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer… Thomas Cathcart & Daniel Kleim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder