24 Şubat 2012 Cuma

Rimbaud - Kötü Kan

 (yazı oldukça uzun olduğu için ufak bir kısmını yayınlıyorum)


Gitmiyoruz, - Buradan yollara düşelim gene, kötülüğümle yüklü, akıl çağımdan bu yana acı köklerini böğrüme süren  - gök yüzüne yükselen, beni yenen, beni yerlere çalan, beni yerlerde sürükleyen kötülüğümle.

Son saflık ve son çekingenlik. Tamam, anlaştık. Dünyaya sergilenmeyecek tiksintilerim ve ihanetlerim.

Haydi, ileri! Yürüyüş, yük, çöl, can sıkıntısı ve öfke.

Kime kiralayacağım kendimi? Hangi hayvana tapınmam gerek? Hangi kutsal surete saldırmalı? Hangi kalpleri kıracağım? Hangi yalanı desteklemeliyim? - Hangi kanda yürümeli?

Daha doğrusu, yasadan sakınmak. – Yaşam acımasız, alıklaşma kolay, - kaldırmak güçsüz bir elle tabutun kapağını, oturmak, boğulur gibi olmak. Ne yaşlılık böylece, ne de tehlike: Fransız değildir dehşet.

-Ah! Öylesine kimsesizim ki herhangi bir kutsal surete sunuyorum sevgilerimi, yetkinliğe doğru.

Ey benim özverim, ey benim olağanüstü erdemim! Şu ölümlü dünyada, yine de!

Tanrım, amma da budalayım!

Rimbaud - İşkence Edilen Yürek

 
Kederli yüreğim salya-sümük güvertede
Yüreğim asker sigaralarıyla izmarit dolu:
Çorba artıkları fırlatıyorlar oraya bile.
Kederli yüreğim salya-sümük güvertede
Bir küfür tufanı eratın ağzında bilmece
Bilerler durmadan kahkahaları sulu mu sulu.

Kederli yüreğim salya-sümük güvertede,
Yüreğim asker sigaralarıyla izmarit dolu!

Maslahatlar alesta kalıp çekmeye hazır
Baştan çıkarır yüreğimi küfür hazretleri,
Dümende dalga geçerler tepeden tırnağa hınzır,
Maslahatlar alesta kalıp çekmeye hazır.
Ey büyüleyici dalgalar o sayenizde paklanır,
Alın yüreğimi yıkayın, bilsin temizliği!
Maslahatlar alesta kalıp çekmeye hazır,
Baştan çıkarır yüreğimi küfür hazretleri!

Küfürleri bitip tütünleri de tükenince
Ne yapacağım ben, ey çalınmış yüreğim?
Hıçkırık olacak hepsi meyhane türkülerinde
Küfürleri bitip tütünleri de tükenince,
Bir meydan savaşı başlayacak zavallı midemde
Yüreğim örselenmiş dalım kırılmışsa benim.
Küfürleri bitip tütünleri de tükenince
Ne yapacağım ben ,ey çalınmış, yüreğim?