İnsanlar zihni izleyip ele
geçirmek,onu mahvetmek için buradalar, kafanın zihinsel bir çabaya hazır
olduğunu hissediyor ve bu zihinsel çabayı henüz filizlenirken boğmak için
yolculuğa çıkıyorlar.
Anne baba ufak bir çocuk yapar
ve böylece dünyaya bir canavar kazandırırlar.
Kulak kabartıyor, ama bir şey
duymuyordum. Evin çevresinde komşu evleri olduğu halde hiçbir şey duyulmuyordu.
Sanki şu dakikada her şey ölmüştü. Bu durum birden hoşuma gitti ve onu mümkün
olduğu kadar uzatmayı denedim. Dakikalarca bu durumu uzatıp, çevremdeki her
şeyin kesinkes ölmüş olduğu tahayyülünün tadını çıkarttım.
Ortaya çıkmış ve işimi ve
sonuçta da beni nerdeyse mahvetmişti. Kadınlar ortaya çıkar ve birine yapışıp
onu mahvederler. Ama onu çağıran ben değil miydim?
Gerçek zaten her zaman en
korkunç olan şey, ama gene de yalana, kendi kendini aldatmaya dayanacağına
gerçeğe dayanmak her zaman daha iyi.
Bizim gibiler bir yandan yalnız
kalamazlar, öte yandan da bir topluluğa dayanamazlar, bizi ölesiye sıkan erkek
topluluğuna dayanamaz, ama kadın topluluğuna da dayanamazlar, erkek
topluluklarını ben bırakalı onlarca yıl oldu, çünkü hiçbir şey vermez, kadın
topluluğu ise kısa süre sonra sinirime dokunur.
Bugün gene kafama dank etti;
birine gereksinimimiz var mı yoksa gereksinimimiz yok mu hiç bilemeyiz ya da
aynı zamanda birine gereksinimimiz var mı yok mu ve hiçbir zaman gerçekte neye
gereksinimimiz olduğunu asla bilmediğimiz için mutsuzuzdur.
Düşünceyi duyurmak suçların en
zararlısıdır ve ben bu en zararlı suçu birçok kez işlemekten kaçınmadım.
İyi dünya denilen dünya
bütünüyle ikiyüzlü, bunun tersini ilan eden ve hatta buna inananlar ise rafine
bir insanteper ya da affedilemez bir ahmak. Bugün biz yüzde doksan bu
insanteperler ve yüzde on affedilemez ahmaklarla uğraşmaktayız. Ne birine ne de
ötekine yardım edilebilir.
Dünya her şeyi karşılayacak kadar
zengindir gerçekten, ama bunu dünyayı yöneten politikacılar tamamen bilinçli
olarak engelliyorlar. Yardım çığlıkları atıyorlar ve her gün milyarları silah
için harcıyorlar ve utanmıyorlar.
Kitle köpekten yana, çünkü
kendileriyle yalnız kalma çabasını görmek istemiyor.
Vaktiyle bu insanlar hakkında
gerçekten düşünürüz ve birden onlardan nefret ederiz, onlardan nefret etmek
dışında başka türlü davranamayız ve onları uzaklaştırırız ya da tersine bir
anda biz onları tam anlamıyla gördüğümüz için, onlardan uzaklaşmak zorunda
kalırız ya da tersi.
Ne kadar çok hüzünle
karşılaşıyoruz, dedim kendi kendime, eğer görebiliyorsak, başkalarının hüznünü
ve mutsuzluğunu görüyoruz.
Cümleler kafamızdayken, diye
düşündüm, onları kağıda geçirmemizin garantisi yoktur. Cümleler bizi ürkütür,
önce düşünce bizi ürkütür, sonra cümle, sonra cümlenin yazmak istediğimizde muhtemelen
artık kafamızda olmayışı.
Bir konuya takılırız ve yıllarca
ona takılı kalırız. Onlarca yıl ve bu konunun her durumda bize baskı yapmasına
izin veririz. Yeterince erken başlamadığımız için ya da yeterince erken
başladığımız için. Zaman hepimizi mahvediyor, ne yaparsak yapalım.
Gerçekten de biz bizden daha
mutsuz olan bir insanın yanında hemen düzeliyoruz. Ve hastalığımız, hem de
ölümcül hastalığımız bile bir anlam taşımıyor.
Kendimizi biz yapmadık.