6 Kasım 2013 Çarşamba

Francis Bacon

Zamanın hiç değişmeyen, hep uyulası öğütleri yoktur.


Alay konusu olmayacaksa hiçbir insan Tanrıların sofrasına kabul edilmez.

Şiddete yönelik her çözüm yeni kötülüklere gebedir.

Avam, en değersiz tutumları övgüyle, vasat olanları hayranlıkla karşılar da, en yücelerinden hiç anlamaz.

Sağlığı aşırı gözetmek, zihni dirençsiz kılarak bedenin dilencisi yapar.

Sağlıklı beden, ruhun konuk evi; hastalıklı beden ise tutukevidir.

Yatak büyük imparatorlukları yönetmiştir; sedye ise büyük orduları.

Ün, haberciden daha kötü bir yargıçtır.

Övgü, meziyetten ziyade gösterişle kazanılır; bu yüzden içinde gerçeklerden ziyade tutarsız bir tavır barındırır.

Birisinin aptallığı, bir başkasının talihidir.


Yaşamında önemli ölçüde boş vakti olmayan biri, ne iş görür ne öğrenir ne de pişman olur.

Merhamet kadar çoğu kere suçlu çıkan başka bir erdem yoktur.

Hükümetlerin kaba adaleti, ancak bir filozof yönetime geçerse saygıyı hak eder.

Korkunun kendisi dışında hiçbir şey korkutucu değildir.

Kişi kitap okurken bilgelerle, eylem halindeyken ise aptallarla söyleşi içindedir.

Her bildiğini söylemeye meyilli olan, bilmediklerini de söyler.

Sessizlik, itiraf dinleyenin erdemidir.
Sessizlik düşüncelerin mayalanmasıdır.

Aklını küçük meselelerle meşgul edenin, büyük düşünceler için kapasitesi yok demektir.

Taklit yaratıcılığın göz boyayan bozulmuşluğudur.

Şaka, insanı çoğu kez başka yoldan ulaşamayacağı hakikate taşıyan şeydir.

Gözüpeklik, aptallığın kılavuzudur.

Zihni bazı güçlü tutkuların otoritesinden daha iyi düzene sokabilen başka bir şey yoktur.

Bilge olan, hayalini kurduğu şeyi arar; peşinden gideceği özel bir şeyi olmayan için her şey tatsız ve usandırıcıdır.

Şu tek düşünceli adamlardan nefret ediyorum!

Aşk, dar düşüncenin ürünüdür.

Başka hiçbir şeyin, aşkın olduğu kadar çok adı yoktur; o halde aşk dediğimiz şey, ya kendini tanıyamayacak kadar aptal ya da maskenin ardına gizleyecek kadar sahtedir.

En kötü yalnızlık, gerçek dostluklardan mahrum olmaktır.

İntikam bir tür vahşi adalettir.

Şiddetin intikamını şiddetle alan kişi insana değil, yasaya karşı suç işlemiştir.

Yasalar çoğu kez uyuduğu için, kişisel intikamın yaydığı korku faydalıdır.

Bir gün Demosthenes'e sorulmuş: "Bir konuşmacı için en önemli şey nedir?" "Konuşma tarzı" diye cevaplamış. "İkincisi nedir?" "O da konuşma tarzı." "Üçüncüsü nedir?" O yine "konuşma tarzı" demiş.

Ele geçirmekte acele ettiğimiz şeylerin ancak gölgesini yakalayabiliriz.

Güvensizlik bilgeliğin sinirleri, şüphe ise eklemleri için ilaçtır.

En kötü tiran yasaya işkence edendir.

Şüphe zayıf inancı gevşetir, sağlam inancı güçlendirir.

Herkesin aslında kendini aradığını görmüyor musun? Sadece seven kişi kendini bulur.



Doğruluk, bu aralar üzücü derecede nadir bulunuyor. Black Mirror

Doğruluk, bu aralar üzücü derecede nadir bulunuyor.

Bir şeyden şüphelendiğinde gerçeğin su yüzüne çıkması her zaman iyidir. Çürük bir dişinin olup da dilinle uğraşıp çürüğü çıkartmak gibi bir şey.

İlişkiler tiyatroya gitmek gibidir. Aslında ücreti öderken tüm geceyi mahvetmek üzeresindir. Birisi "İyi vakit geçirdiniz mi?" diye sorduğunda ikiniz de, "Evet, mükemmeldi." dersiniz. Sorun ödediğiniz ücretten daha da beterdir. "Evet, çok sevdik." şeklinde devam eder. "Birlikte olmaktan zevk duyuyoruz ve diğerleri bizi bağlamıyor." "Hayatınız boyunca tüm isteklerinizi paylaşabileceğiniz birisinin olması, mükemmel."

Gerçekler bazen dandiktir.

Hafızamızın çoğu aslında gereksiz şeylerle doludur.

Doğru olmayan her şey yalan değildir.

Televizyondaki bu yetenek şovuna çıkmadan önce bir konuşma hazırlamadım. Kelimeleri planlamadım. Denemedim bile. Biliyordum ki buraya çıkmalı, dikilmeli ve beni dinlemenizi sağlamalıydım. Gerçekten dinlemenizi; diğer zamanlarda yaptığınız gibi dinliyormuş gibi bir tavır takınmanızı değil. Yüzlerinizde hissettiğinizi görmek istedim. Bir tavır takınıp sahneye yöneltiyorsunuz ve biz de laylaylom, şarkı söyleyip dans ediyor, etrafta yuvarlanıyoruz. Sizin burada gördükleriniz  insan değil. Burada insanları değil otları görüyorsunuz. Ot ne kadar sahteyse o kadar seviyorsunuz. Çünkü sahte otlar artık işe yarayan tek şey. Midemizin kaldırabildiği tek şey onlar. Aslında tek şey değil. Gerçek acı ve gerçek ahlaksızlığı da kaldırabiliyoruz. Şişman bir adamı kızağa geçirip deli gibi güleriz. Çünkü bunu hak ettik. Biz çalışırken o kaytardı. Haydi ona gülelim! Çaresizlikten, aklımızı öylesine kaybettik ki daha iyisini düşünemiyoruz. Bildiğimiz her şey sahte ot yığını ve bok satın almak. Birbirimizle böyle konuşuyoruz; kendimizi, bok satın alarak ifade ediyoruz. Ne? Bir hayalim mi var? En büyük hayalimiz, var olmayan avatarımız için yeni bir uygulama almak! O, orada bile değil! Var olmayan şeyler satın alıyoruz. Bize gerçek, bedava ve evet? Bu bizi mahvederdi. Böyle bir şey için çok uyuşuğuz. Boğulabilirdik bile. Şaşılacak derecede çok şeye dayanabiliyoruz. Bir mucize yakaladığınızda, onu küçük küçük parçalara ayırarak dağıtıyorsunuz. Ondan sonra da onu büyütüp, paketleyip 10 bin filtreden geçiriyorsunuz. Ta ki bir dizi anlamsız ışık haline gelene kadar. O sırada biz de gece gündüz bisiklete biniyor, nereye gidiyoruz? Ne için güç üretiyoruz? Hepsi küçücük hücreler ve ekranlar, daha büyük hücreler ve daha büyük ekranlar ve sikeyim sizi! Diyeceğim bu, siktirin gidin. Orada oturup yavaşça işleri kötüleştirdiğiniz için sikeyim sizi. Spot ışıklarınızı da sizi de o kibirli yüzlerinizi de sikeyim. Benim yakınlaştığım bir şeyin sizce hiçbir anlamı olmadığı için hepinizi sikeyim. Onu alıp batağa sokup, kemiklerine kadar çökertip bir şakaya çevirdiğiniz için. Milyonlarca şakanın arasında bir şakaya daha. Var olduğunuz için sikeyim sizi. Kendim için, bizim için, herkes için sikeyim sizi. Sikeyim sizi!

Herkesin bir zayıflığı vardır.

Bizim politikacılara ihtiyacımız yok; hepimizin iPhone'ları ve bilgisayarları var, değil mi? Yani, verilmesi gereken herhangi bir kararda, kuralda, çevrimiçi yayınlarız işte. İnsanların kabul etme veya etmeme oylaması yapmasına izin veririz; çoğunluk kazanır. Demokrasi budur. Gerçek bir demokrasi budur.

Dürüstlük acımasızdır.

Bugünlerde bir dönüm noktası yakalamak çok zor ama olduğu zaman, şahane oluyor.