Eğer yaşamak kelimesinin manası
her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde
her lafsa duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan
çırpınmaksa, şüphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk.
Eski bir şapkadan ve ayakkabıdan
sahibinin bütün huyunu, alışkanlıklarını, hayattaki aksaklıkları, hatta
ıstıraplarının çeşidini görmek mümkündür.
İnsan yaratılışı tam bir
eşitliğe razı olamaz. Ufak tefek imtiyazların teşvikine muhtaçtır. Diyebilirim
ki, bizzat iyilik dahi, ancak ceza görmesi ve ayıplanması icap eden bir
kötülüğün bulunmasıyla kabildir.
Bazen düşünürüm, ne kadar garip
mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen
şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?
Saatin kendisi mekan, yürüyüşü
zaman, ayarı insandır… Bu da gösterir ki, zaman ve mekan, insanla mevcuttur!
Sizler daima böylesiniz…
Ruhunuzu saran küçüklük duyguları içinde büyük değerlerimizi kaybedersiniz…
Bütün hayatım boyunca dikkat
ettim. İnsanın daima en çok korktuğu şey başına geliyor.
Hepimiz kendi masallarımızın
kurbanıyız.
Korku… Korku ve insan, korku ve
insan talihi, insanın insana hücumu, o hiç yere düşmanlık. Fakat neyi
anlatabilirdim, kime anlatabilirdim? İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana,
insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan
insanla konuşamaz.
Yavaş yavaş bu hayata ben de
alıştım. Ne kadar hafif ve rahattı. Uysal kalabalık in sana başta kendisi olmak
üzere her şeyi unutturuyordu.
Şu hakikati kendi hayatım bana
öğretti: İnsanoğlu insanoğlunun cehennemidir. Bizi öldürecek belki yüzlerce
hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.
Dostum, işler bizden sonra
dünyaya gelmiştir. İşleri onları görecek adamlar icat eder.
Bağıran insan sesi beni öyle
korkutuyor ki… Hele hiddetin değiştirdiği insan yüzü! Öyle kendinden çıkıyor,
öyle katılaşıyor ki insan… Dünyada bundan kötü, iğrenç bir şey olamaz.
Siz tecrübe kelimesinin hakiki
manasını bilmiyorsunuz. Tecrübe sahibi demek, yıpratılmış olmak, muayyen
hudutta ve muayyen fikirlerde donmuş olmak demektir.
Aşkın kötü
tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde.
Fakat daima ödersiniz. Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla
girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.
Her şey
yolunda… Fakat yalnızız. Bütün dünyada yalnızız.