Buket Uzuner etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Buket Uzuner etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ağustos 2011 Pazar

Kumral Ada Mavi Tuna

"Kendi inşa ettiğimiz hapishanelerde yaşıyoruz - adına ev, aile, akrabalar, töreler diyerek... Sonra bu duvarların arasında boğulup, çıldırıyor, ama yıkılmasın diye de uğruna hayatımızı siper ediyoruz."

"Hep güçlü olmak zorunda kalmamız ne yorucu..."

"Amerikalılar 'özgürlük para gibidir, harcamadan önce kazanmalı' derler... Fakat bizim bu konuyla ilgimiz olmadığından atasözü ve deyimler sözlüklerimizin Ö harfi özgürlük özürlüdür. Özgürlük üzerine atasözü üretmenin lüks olduğu bir kültürümüz var."

"Yeryüzü kültürümüz genç ve güzel kadın ile genç ve güçlü erkek üzerine kurulduğundan beri ne çok kurban veriyoruz..."

"Yaşamınız, yaşadığımız yer(ler)in ve yaşadıklarımızın resmidir."

"Belki de insanoğlu ve insankızının kırmızı renge olan tutkusu, ölüme kafa tutuşun bir simgesi olarak ortaya çıkmıştı? Kanın rengi sarı ya da yeşil olsaydı, tutkunun rengi de kırmızı olmayacaktı belki?..."

"En acıtıcı yara, asıl yanılanın insanın kendisi olduğunu anlamasıdır. İzi hiç silinmeyen tek yara, kendine ihanet eden bilinç tarafından karartılmıştır! "

"Zorbalar, başa çıkamadıkları, korktukları bir şeyi tarih boyunca daima yıkmışlardı. Zorbalar, insanları, kitapları ve binaları hep yaktılar..."

"Savaşa giden askerin duyuları ve duyguları günlük yaşamın içindeki askerden çok farklılaşmıştır artık. Bunun yalnızca ölüme gitmek psikolojisi olduğunu sanmak işi hafifletmekten başka bir şey değildir. Halbuki savaş psikolojisi çok daha karmaşıktır ve örneği idama gitmek psikolojisine de hiç benzemez."

"İnsanın eli kitaba her dokunuşta, kitaptaki sevgi ve derin özlem sözcükleri ısıya dönüşerek, tene fiziksel olarak değer, buram buram yayılır..."

"Unutmak yanlışları tekrarlatması bakımından sakıncalıdır."

"Sanmak ile olmak arasındaki uçurumdan hep nefret ettim! Sanmak içinde umutlar, düşler ve heyecanlar vaat eden çok boyutlu bir kavramken, olmak gerçeğin sert, kalın, köşeli ve katı üç boyutunu taşır yalnızca... Ne mutludur o, oluşlarının içine sanışlarını da katmayı başaran insanlara..."

"Birisini sevmekle gelen o inanılmaz hoşgörünün gücü azaldığında, ayrıntılar bile batar insana..."

"Başarı, istediklerini gerçekleştirme yolunda elde edildiği zaman önem kazanır."

"Aşk azapların en eşsizi, sevinçlerin en derinidir."

"Gökler benim kalacak...Anlıyor musun? Gökler bütün insanların ülkesidir. Yıldızlar...Onlar hepimizin umudu...Sakın onları alma benden, sakın ha!"

"İsteksiz, hevessiz ve umutsuz olmak hali feci yorucudur."

"Düşlerimde bile kendimim."

Kumral Ada Mavi Tuna -Buket UZUNER


Güneş Yiyen Çingene

"Düşkırıklıkları için antibiyotik yapılamıyor."

"Ne kadar uzun zamandır hasrettim içten bir insana! Nasıl da canımı yakıyordu küçük hesaplarla katledilmiş içtenlikler son zamanlarda, nasıl da tanıyordum samimiyetsizliği her yeni çehrede, hep keyifsiz... Kimseye anlatamıyordum ki; herkeste bir 'başkalarına gereksinmez havalar', 'kendine yetebildiğini kanıtlamalar', 'korkularını, başarısızlıklarını kendsiyle bile yüzleşememek', 'acısını, yalnızlığını dostlarıyla dahi paylaşamamak' modası, kibri..."

"Ben ne yaptım? Kitaplarımın, kanarya kuşlarımın, müziğin ve günlük yaşantının arasında yalnız yaşamaya koyuldum."

"Düşlerini öldüren insan diri diri gömülmüştür."

"Ciddiye almalı gülmeyi ve ağlamayı. Tıpkı düşler gibi... Düşler kurmayı, düşlerle beslenmeyi bilmeyen kişi kısırdır."

"Başka dereler bulmalısın. Kuruyan bir dere, akan başka bir dereye götürmeli seni. Ve daima akan bir dere."

Buket Uzuner (Güneş Yiyen Çingene)