F.W. Foerster etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
F.W. Foerster etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2013 Perşembe

Biz bu dünyaya anlaşılmak için değil, anlamak için geldik.



 İyi İnsan İyi Vatandaş



Biz bu dünyaya anlaşılmak için değil, anlamak için geldik.

Küçük bir kız ablasına “Benim bebek arabamı almaya hakkın yok” der. Demek ki hak, bana ait bir şeyle yapacağım, başkalarına ait bir şeyle yapmayacağım şeyleri belleten bir kanundur.

‘Hak’ dediğimiz şey, ‘kültür’ denilen şeyi zorbalıktan ayıran bir duvar,
insanları kuvvete karşı koruyan, başkalarının hürriyetini bozmayacak şekilde bir hürriyet veren bir koruyucudur. Bu hak hükümetçe verilmez. Bu hak insan vicdanında doğduğu andan itibaren vardır.

Hak rica edilmez, insan eşit haklara  sahip oluncaya kadar susamaz, hakkını savunur. Birçok zamanlar hak, kuvvet ve kudret önünde dize getirilmiş, ama her defasında insan vicdanından ayaklanarak, kuvvetlilerin gücünü yenmiştir. Bu Allah’ın, hak yerine kuvveti isteyenlere karşı koyduğu ebedi mahkemedir.

“Sıkışık durumda söylenen yalan meşrudur” derler. Hayatı çok iyi tanıyan birisi buna şöyle cevap verir: “Yalan söyledikçe insan daima sıkışık durumdadır.” Bir yalan uydurmak için sarfedilen kuvveti, gerçeği iyi bir şekilde anlatmak için kullanmak insanı hiçbir zaman pişman etmez.

Hayatın gerçekliğine karşı zayıf oluşumuz yine bugünün psikolojisiyle ilgilidir. Bugün birçok çevreler üstün hayat görüşünü kaybetmiştir. Bu yüzden hayatın karanlık tarafıyla baş edemezler, güçlükleri beraberce yenmek için birbirlerine güvenemezler, bu yüzden de hakikatleri mümkün olduğunca gizlemeye çalışırlar.

İnsanların kafasını en güç ve en fena durumlarda hakikati söylemek kadar hiçbir şey işletemez.