Peter Wicke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Peter Wicke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ağustos 2015 Salı

Mozart'tan Madonna'ya

Popüler müziğin bir kültür tarihi

 “Adına popüler denilen şeyi unutma…” 1780 yılında baba Leopold Mozart oğlu Wolfgan Amadeus Mozart’ı geniş dinleyici kitlelerini gözden uzak tutmaması için, bu sözlerle uyarıyordu. “Sana önerim, çalışmalarında yalnızca müzikten anlayanları değil, anlamayanları da düşünmen… Bildiğin gibi, müzikten gerçekten anlayan 10 kişi varsa, anlamayanların sayısı 100’dür. Bu nedenle popüler denilen ve her kulağı gıdıklayan şeyi unutma.” S. 7

Günümüzde hoparlörlerden bayağı ve saldırgan seslerle yükselip, kulaklarımızı tırmalayan göz ardı edilemeyecek çeşitlilikte, sonu gelmez hit parçalar, kültür tarihindeki kökü 18. Yüzyıla dayanan bir gelişim sürecinin sonucudur. S. 8
Her sosyal grup kendi müzik evrenini kendi yaratırdı. S. 9
“Halk” ve buna bağlı olarak “popülarite” ve “popüler” kavramları 18 yüzyılda kamu tartışmalarının merkez konusu oldu. 1788 yılında Baron von Knigge adlı bir kişinin, toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini anlatan bir Adab-ı Muaşerat Kitabı yazması kuşkusuz bir rastlantı değildi. S. 12
Knigge’nin popüler müzik konusundaki görüşü ise şöyleydi: “Popüler müzik eğer doğal bir ifadesi yoksa, bir leşe benzer ve bu yüzden de leşler mezarlığına gömülmesi gerekir.” S.13

Baba Mozart, oğlu Amedeus’a “müzikten anlamayanları” da düşünerek, her “kulağı gıdıklayacak” şekilde müzik yapmasını önerirken, kuşkusuz meyhanelerde içen ayyaşları kastetmiyordu. Baba Mozart’ın kaygılı mektubu oğlunun bestelemekte olduğu Idemeneo operası ile ilişkiliydi ve o bu satırları yazarken eşek kulaklı üst seviyedekileri düşünmüştü. Gottfried August Bürger 1784’te yazdığı Popularitöt der Poise adlı ünlü eserinde şu açıklamayı yapmaktadır: “ Bir kişiden herkesin okuyabileceği bir şey yazmasını istemek, okuma yazma bilmeyenlerin de bunu okuması anlamına gelmez.” S. 15
Popüler müzik, hızla gelişen kendi dinamiği sayesinde, tüm estetik tartışmaların üstesinden gelebildi. S. 15
Sansasyonel, şov nitelikli, gürültülü patırtılı ve sirk görünümlü eğlence anlayışı, ince ruhların estetik programlarını kısa bir süre içinde sıkıcı bir teoriye dönüştürdü. S.15
18. yüzyılda insanların kökü şarkılarından tanınırken, her yerin kendine özgü bir müzik çeşidi varken ve bu çeşitler, örneğin, Polonez mazurka, İskoç ya da Reinlander diye bilinirken, şimdi herkes bir  yaba bir bu yana aynı melodiyle dans etmekte, küçük orkestraların aynı maharetli numaralarını dinlemekte ve aynı şarkıları söylemekteydi. S. 24
Toplum eş veya benzer yaşam koşulları ve gereksinimleri olan kalabalık halk yığınlarına dönüştü. Özellikle kentlerde hızla büyüyen nüfusun yoğun olduğu yerleşim bölgeleri, litle kültürünün yukarılara tırmanmaya başladığı ilk yerler oldu. S. 24

Müzikte popüler sıfatını geçerli kılan, onun nicelik açısından yaygınlaşması değildir, normal şartlar altında bu bir sansasyon sayılmaz. Böyle bir müzik, belirli bir takım otoritelerin yönetmesi ile değil, onu taşıyan sınıfların o müziğin estetik standartlarını tayini ile belirgin bir hal alır. S. 29



Hitler Almanya’sında 1935 yılında Devlet Radyo Yayınları yöneticisinin koyduğu kuşku uyandırıcı caz yasağı: İki yıl uğraşarak kültür bolşevizmini yok ettik ve de halkımızın sarsıntıya uğratılmış bilincini, Alman kültür değerleriyle yeniden uyandırabilmek için, çok çaba sarfettik. Şimdi de eğlence ve dans müziğindeki bozucu unsurları ayıklamak istiyoruz. Bugünden itibaren tüm Alman radyolarında zenci cazını kesinlikle yasaklıyorum. Bu yasak, Alman radyolarının yaptığı yoz bir yabancı düşmanlığı olarak algılanmamalı. Aksine Alman radyo yönetimi kültür ve kültür alışverişi konusunda bütün uluslara dostluk elini uzatmaktadır. Fakat buna karşın bozucu olan ve bizim kültür değerlerimizi temelden yıpratan hiçbir şeyi onaylamayız. S. 174

Peter Wicke, YKY, 2006