Thomas Hobbes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Thomas Hobbes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2013 Çarşamba

Leviathan - Thomas Hobbes


 
Leviathan Latincede Civitas diye adlandırılan devlettir ve bu devlet insan ederi yapay bir yaratıktır. Tıpkı insana benzer ama ondan daha büyük ve daha güçlüdür, çünkü insanları korumak ve savunmak için yaratılmıştır. Bu insan yapısı yaratıkta üstün egemen güç onun ruhunu temsil eder, yargı, yürütme görevlerini yapan yargıçlar, memurlar ve diğer görevliler bu yaratığın hareket etmesini sağlayan yapay eklemleridir. Egemenlik kavramının içinde yer alan cezalandırma ve ödüllendirme mekanizması bu yaratığın sinir sistemini oluşturur.





Doğal Yaşama Dönemi

Eşit olan insanlar amaçlarına ulaşmada da eşit istek ve umut besleyeceklerdir. Bu nedenle aynı şeyi ele geçirmek isteyen iki insan, o şeye birlikte sahip olamayacaklarından birbirlerine düşman olacaklardır. Aynı amaç peşinde koşan insanlardan her biri diğerini ortadan kaldırmaya ya da ona hükmetmeye çalışacaktır. İnsanların hepsine ortak amaç ise, önce varlıklarını korumak ve sürdürmek ve ondan sonra da beğendikleri şeyleri ele geçirmektir. Bunun için iyi bir ürün alan, iyi bir şey üreten, iyi bir yere sahip olan her insanın karşısına, her zaman onun emeğinin ürünlerini almak, onu öldürmek isteyecek başkası ya da başkaları çıkacaktır. Ne var ki bu saldırganlar da ele geçirdikleri değerlere, ancak kendilerinden daha güçlü birinin gelip onu ellerinden alıncaya dek sahip olabilecektir.

İnsanlar arasındaki mücadeleyi Hobbes üç nedene bağlar: Rekabet, güvensizlik ve herkesten üstün olma tutkusudur bunlar.

Herkesin herkesle savaş halinde olduğu bir ortamda adaletten söz edilemez, çünkü böyle bir ortamda hiçbir şey adalete aykırı sayılmaz, adil olan ve olmayan ayrımı yoktur. Herkesin boyun eğeceği ortak bir iktidarın bulunmadığı yerde yasa yoktur, yasanın olmadığı yerde adil olan ve olmayan ayrımı yoktur. Şiddet, hile ve kurnazlık savaş halinin temel ilkeleri sayılır. Adalet insanın doğal yetenekleri arasında yer almaz, tek başına yaşayan bir insan için adalet bir anlam taşımaz, ancak toplum içinde yaşayan insan için adalet kavramı bir değer ve anlam taşır.

Sosyal Sözleşme

İnsanların aralarında yapacakları anlaşmanın koşulları doğal yasalar olarak belirlenir. Doğal yasa aklın bulduğu genel kurallardır ve doğal yasa insana yaşamını sürdürebilmesi ve korunabilmesi için yapması ve kaçınması gerekenleri gösterir.

Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma..

Siyasal Sözleşme

Hobbes, bir iktidarın toplumdaki tüm insanların bütün yetki ve güçlerini bir kişiye ya da bir meclise devretmeleriyle kurulacağını söyler. Bunun için de insanlar aralarında şöyle bir sözleşme yapacaklardır: “Ben bu kişiye ya da meclise kendi kendimi yönetme hakkımı terk ediyorum, ancak sen de aynı kişi ya da meclis lehine hak ve yetkilerini terk edeceksin.”

Egemen güç yapılan sözleşmeye taraf olmadığı için, sözleşme hükümlerine aykırı hareket etmesi söz konusu olamayacağı gibi, hiçbir koşulda da bağlı değildidir; bu nedenle sözleşmeye aykırı hareket ettiği ya da  öngörülen bir koşula uymadığı gerekçesiyle devletin egemen gücün emirlerine uyulmaması düşünülemez.

Egemen gücün haksız davrandığından, adalete aykırı hareket ettiğinden yakınılamaz ve bu yolda bir iddia ileri sürülemez, insanlar kendi iradeleri ile tüm hak ve yetkilerini devrettikleri kişinin ya da meclisin iradesine uymayı kabul etmişlerdir. Onun adile dediğini adil, iyi ve doğru dediğini de iyi ve doğru kabul etmeyi kararlaştırmışlardır. Bu nedenle egemen gücün sahibinin cezalandırması ya da öldürülmesi söz konusu dahi edilemez.

Hukukun tek bir kaynağı vardır, o da egemen gücün iradesidir. İnsanlar barış ve güvenlik için yapay yaratık devleti yaratmakla kalmamışlar, aynı zamanda yasa denen yapay zincirleri de yaratmışlardır ve yaptıkları anlaşmayla bu zincirin bir ucu egemen kişinin ya da meclisin dudaklarına, diğer ucunu da kendi kulaklarına bağlamışlardır. Kuşkusuz yasaların hedefi insanların tüm davranışlarını kısıtlamak değildir, onların birbirlerine kötülük yapmalarını önlemektir, yasa izlenecek yolu gösterir, yoksa tüm yolları tıkamaz.

Özgürlük, insanların davranışlarını kısıtlayan dış engellerin bulunmasıdır. Özgür insan da zeka ve gücünün elverdiği ölçüde dilediğini yapan kişidir. Yasa insanın davranışlarını sınırladığına göre, devlet düzeni içinde kişinin ancak yasanın yasaklamadığı şeyleri yapmak ve yalnızca onları yapmak özgürlüğü vardır.

Devletin Görevi

Egemen gücün toplumun mutluluğu için yerine getireceği bir görevi “iyi yasa”lar yapmak olacaktır. İyi yasa ise, “halkın iyiliği için gerekli olan yasadır.” Yasalar kolay anlaşılır; açık ve seçik ifadeli olmalıdır.


Egemen gücün görevlerinden biri de iyi danışmanlar seçmesi ve işlenen suçun ağırlığına göre ceza vermesidir.