Geçen gün izlemiştim Pi'nin Yaşamını. Film kültürü olan biri değilimdir o yüzden hakkında yorum yapmayacağım ama filmi beğendim. Görseller bana Avatar'ı anımsattı. Filmi izlemeden önce de kitabıyla karşılaştım. Henüz okumadım ama incelediğim kadarıyla film kitaba göre çok yumuşatılmış. Kitaptan tuttuğum bir kaç alıntıyı paylaşacağım fakat öncesinde yazarı Yann Martel'in çok hoşuma giden bir olayını aktarmak istiyorum.
Yann Martel, Başbakanına 4 yıl boyunca her pazartesi kitap göndermiştir. Yazarın eylemi için açıklaması ise şöyle:“Kimin ne okuduğu, kitap
okuyup okumadığı kendi bileceği iş. Sıradan insanların ne yaptığı beni
ilgilendirmiyor, insanlara nasıl yaşayacaklarını söylemek bana düşmez
ama benim üzerimde söz hakkı olan insanlar söz konusu olunca durum
farklı. Onların okumalarını istiyorum çünkü sınırlı, vasat hayalleri
birgün benim kabuslarıma dönüşebilir”
Kitaptan bir kaç alıntı:
Bir şeyi anlamak için ona bir şeyler katmanız gerekir.
İradenin nasıl duvarlar ördüğünü görmek şaşırtıcıdır.
Kendi hayatınız tehlikede olduğunda, korkunç ve bencil bir hayatta kalma açlığı yardımseverlik duygumuzu köreltir.