9 Eylül 2012 Pazar

Eğitim çok önemli diye diye ne hale geldik

 
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Hatalı Tutumları


Politik nedenlerle, veliye hoş görünmek için sınıf geçme şartları devamlı kolaylaştırılmış, öğrenciler yarım yamalak bilgilerle lise mezunu yapılarak üniversite kapılarını yığılmıştır.

Sınıf geçme ve mezun olma şartları kolaylaştıkça eğitim kalitesi düştüğünden, okullar iki satırlık dilekçe yazmaktan bile aciz mezunlar ihraç eder duruma düşmüştür.

İyi yetişmemiş lise mezunları ile eğitim yapmak zorunda kalan üniversiteleri bitiren öğrenciler, uluslar arası ölçülerin çok altında, özellikle mesleki uygulama yeteneği kazanmamış mezunlar oldukları için hayata atılınca apışıp kalmaktadır.

Henüz hayatında borç senedi görmemiş iktisat mezunları, eline mala almamış inşaat mühendisleri, daha bir makineye el değdirmemiş makine makine mühendisleri mesleklerini ancak mezuniyetten sonra çalıştıkları işyerlerinde öğrenebilmektedirler.

Eğitim kadroları, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki öğrenme heyecan ve isteklerini kaybetmiş; öğretmenler, kutsal ideallerinden uzaklaşmışlardır.

Eğitimde gerileme, öğretmen kalitesinde de düşüşlere sebep olmuş, nitelikli öğretmen sayısı gittikçe azalmıştır.

Okullar, insan işleyen fabrikalar gibidir. Sonuçta yetişmiş insan olarak ürün verirler. Bir fabrika kurarken, ne imal edebileceği ve ürünün nitelikleri önceden saptanır, imalat bu plana göre yapılır. Bizde öyle bir şey yoktur. Eğitim Bakanlığı, mesela bir lise mezununun tarifini yapmamıştır. Acaba liseyi bitiren bir öğrencinin nitelikleri ne olmalıdır?

Kısaca sayarsak:
a)      Doğru dürüst yazı yazabilmelidir. Aslında bir Türk Milli Yazı Karakteri oluşturulmalı ve öğrenciler bu yazıyı yazabilmelidir.Gelişmiş ülkelerde, bir Alam elyazısı karakteri vardır, bir İngiliz veya İsveç yazı karakteri vardır. Liseyi bitiren öğrencilerin yazısı öyle olur. Bizde üniversite mezunu olduğu halde yazısı iğrenç derecede çirkin olan insanların sayısı daha da çoktur. Bu, eğitim sistemimizin sayısı ve özellikle uluslar arası ilişkilerde bize puan kaybettirmektedir.
b)       Lise mezunu bir insan; edebiyat, sanat, genel kültür, tarih ve coğrafya konuşlarında yeterince bilgi sahibi olmalıdır. Dünya edebiyat klasiklerinden en az on kitap okumamış bir lise mezunu düşünülemez.
c)       Matematik ve özellikle geometri konularında çok iyi yetişmiş olmalıdır.
d)       Estetik, renk uyumları, dekorasyon, spor, dans gibi konularda dünya gençlerinin gerinde kalmamalıdır.
e)       Atalarımızdan miras kalan atasözlerini ve vecizeleri yeterince bilmelidir.
f)        Fikirlerini yazıya dökebilmeli, toplum karşısında konuşabilmelidir.
g)       Davranış kurallarını öğrenmiş olmalıdır.


 Eğitim çok önemli diye diye bu hale geldik - UĞUR DOĞRUGÜVEN
Armoni yay. İstanbul, Mayıs 2003













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder