
Kitle kavramı olumsuz anlamda çokluk ya da kalabalık
kelimelerine karşılık kullanılmaktadır. (Mc Quail 1994;32) s.16
Zeki ve akıllı olmayan insan topluluklarının ifade
edilmesinde ve kültür eksikliğinin vurgulanmasında da kitle kavramı kullanılır.
Kitle kavramının olumlu anlamda ise, özellikle sosyalist
kültürlerde belirli amaçlar için organize olup, çalışan insanların dayanışmasını
anlatmada kullanıldığı görülmektedir. S.16
(Nüfus artışı, liberal demokrasi, bilimsel deney ve
sanayileşme ile birlişince kitleler ortaya çıkmıştır. S. 17)
Türdeşlik, duygusallık ve önyargılılık gibi
karakteristikleri bulunan kitle içerisindeki bireyler, “bireysel düşünme
yeteneklerini” yitirdiklerinden, kolaylıkla denetim altına alınabilirler. (Bon,
1969, 7-8) si17
Friedson kitlenin dört temel unsuru olduğunu söyler. Bunlar:
- Kitle heterojen bir yapıya sahiptir. Toplumdaki bir çok kesim ve gruptan üyeleri bünyesinde barındırmaktadır.
- kitlede bireysel hareket etme yetisi bulunmamaktadır.
- kitle üyeleri birbirinden ayrılmıştır. Bireylerin birbirleriyle karşılıklı etkileşim içerisinde bulunması mümkün olmadığı gibi, her bir bireyin değişik tecrübeleri olduğu da göze çarpmaktadır.
- kitlede liderlik yoktur. Seyrek de olsa bir organizasyonun söz konusu olduğu durumlarda ise, bu çok gevşektir.
En genel şekliyle iletişim, “herhangi bir şeyin ya da
bilginin ortaklaşa kullanılması” anlamına gelir. S. 18
Kitle kültürünün genel özellikleri( Alemdar ve Erdoğan)
- Mümkün olduğunca çok sayıda tüketiciye ulaşmayı sağlayacak araçlarla ilişkili olan kitle kültürü, ticarilik vasfı taşımakta ve pazarlanabilmektedir.
- Oldukça bayağı ve zevksiz olan bu kültürde tüketici, kültürel malları sadece eğlence ve vakit geçirme aracı olarak kullanabilmektedir.
- Ahlaktan yoksun olan kitle kültürü, sahte bilgileri yüceltirken, ciddi bilgileri ise alçaltmaktadır.
- Her şeyden önce manüpüle etme-yönlendirme amacı taşıyan kitle kültürü bireyleri tek düzeliğe ve standartlaşmaya itmektedir. Diğer yandan bireylere hayatta hiçbir şeyin kutsal olmadığı fikri empoze edilirken, çocukça zevkleri ortaya çıkarmaktadır. S. 22-23
Medyaya yönelme ve medyayı kullanma biçim ve nedenleri.
- eğlenmek için
- otoriteyi temsil eden şahsiyetlerin yüceltilmesini veya aşağılanmasını görmek için
- güzelliği yaşamak için
- başkalarının tecrübelerinden yararlanmak için
- merakı tatmin etmek ve bilgilenmek içim
- tanrısal ve ilahi olanla özdeşleşmek için
- empati için
- kafayı dağıtmak veya oyalanmak için
- sorumluluk almaksızın uç heyecanları yaşamak için
- taklit edecek modeller bulmak için
- bir kimlik kazanmak için
- adalete olan inancını pekiştirmek için
- başkalarının hatalarını görmek için
- hainleri iş başında izlemek için
- çirkin olanı da görmek için
- ahlaki, ruhsal ve kültürel değerleri doğrulamak için

MEDYA ETKİ TEORİLERİ
Sosyalizasyon Teorisi:
Kitle iletişim araçlarının, bireyin tutum, inanç ve değerler
sistemine etki ederek, sosyal kimliğin oluşmasında önemli bir rol oynadığını
dile getirmektedir.
Bireyin sosyalleşmesinde büyük rol oynayan aile, din
adamları, eğimciler ve politikacılar gibi kesimlerin, günümüz toplumlarında
önceliği iletişim araçlarına kaptırdığı noktasından hareket eden sosyalizasyon
teorisi, bireylerin sosyalleşmesinde “iletişim araçların diğer ajanlardan daha
etkili” olduğu varsayımına dayanmaktadır.. s. 79
GÜNDEM KURMA TEORİSİ
- kitle iletişim araçları, olayları kendi amaçları doğrultusunda sunabilmektedir. Örneğin bazı olaylar önemsenmeyerek atlanırken, bazı olaylara ise gerçeğinden fazla önem ve yer verilebilmektedir.
- kitle iletişim araçları herhangi bir olayı, güncel olarak önem taşımayan geçmişteki olay veya olaylarla ilişkilendirmekte ve farklı yöne çekerek sunabilmektedir.
- bir birey ya da az sayıda kişinin görüşü, olduğundan fazla sayıda bireyin görüşüymüş gibi sunulabilmektedir.
- kitle iletişim araçlarınca sunulan mesajlarla halk böyle istiyor ya da halk şuna inanıyor şeklinde kesin olarak ispatlanamayacak genel ifadeler kullanılabilmektedir.
- tanınmış ve topluma mal olmuş kişiler hakkında küçültücü yada aşağılayıcı ifade ya da resimler kullanılabilmektedir.

SESSİZLİK-SUSKUNLUK SARMALI TEORİSİ
- toplum, sapan bireyleri dışlamakla tehdit etmektedir.
- bireyler sürekli olarak korkusu içindedir.
- bireyler dışlanma korkusu nedeniyle kamuoyunu sürekli gözlemlemektedir
- bireyin yaptığı bu gözlem, onun düşünce ve kanaatlerini açıklayıp, açıklamaması sürecine etki etmektedir.
Prof. Dr.Metin Işık