Dış görünüşe fazla önem vermenin zihni zayıf düşürdüğünü, sağlıklı karar verme yetisini zayıflattığını düşünüyorum. Bu kısa filmde de kadının değişiminin, güzellik veya çekicilik amacının altında yatan onca zahmetin ve bedene çektirilen işkencenin yanı sıra yapılan tüm bu zahmetin manasızlığı vurgulanıyor. Bu noktaya kadar her şey aslında bildiğimiz şeylerin bir kısa film olarak sunulması. Benim asıl merak ettiğim ise nasıl oluyor da insanlar bu tür eziyetlere sırf daha güzel görünmek uğruna (daha sonra çok daha berbat görüneceklerini bile bile) katlanıyorlar? Cevabın sadece sağlıklı düşünemiyor oldukları olduğunu sanmıyorum. Altında yatan bir yoksunluk hissi ve popüler kültürün, popüler görünümün bir parçası olamamak, arzulanmamak olması ise zamanın getireceği olumsuz dönüşüm karşısında göze alınmasını paradoks haline getiriyor. Güzelleşmek uğruna çirkinleşmek, günümüz dünyasının cinsiyet ayrımı olmaksızın yediği en büyük kazıklardan!
27 Haziran 2016 Pazartesi
Bir Sapığın İdeoloji Rehberi
Bizler ideolojinin kurguladığı, bizden istenenin
yapıldığı bir toplum içinde yaşıyoruz. Pek çok değerlerimizi yitirdik dememiz
de çok da yanlış olmaz. Toplumu yönlendirenler tarafından görevlerimizi yapmak
için kendimizi feda etmememiz ve hayattan zevk almamız vurgulanıyor; “Gerçek
potansiyelinizi fark edin”, “kendiniz olun”, “tatmin olacağınız bir yaşam
sürün”.
İdeoloji kafa karıştıran bir şeydir, gerçek bakış
açımızı bulandırır.
İdeoloji bize basit bir şekilde empoze edilmez.
İdeoloji denen şey sosyal dünyayla sürekli ve doğal olarak geliştirdiğimiz bir
ilişkidir. Anlamı, dünyayı bu şekilde keşfederiz. Bizler bir anlamda
ideolojimizden zevk alırız.
İdeolojinin dışına çıkmak bizi üzer, bu acı veren
bir deneyimdir. Bunu yapmak için kendinizi zorlamanız gerekir.
Psikanalizin en temel ilkelerinden biri zevkle
basit hazlar arasındaki farkı keşfetmektir, ikisi aynı şey demek değildir.
Zevk, alınan hazzın bozulmuş şeklidir. İnsan acı çekerken bile zevk duyabilir.
İşte bu uç unsur görev ve zevk arasındaki basit ilişkiyi temelden ayrıştırır.
Bu aynı zamanda ideolojinin kendini bulduğu yerdir. Özellikle de dini
ideolojinin varlığını ortaya koyduğu noktadır.

Gerçek olan nedir? Kolanın diğer olumlu
özelliklerinden biri değildir elbet.
Yaşadığımız, post modern olarak tanımladığımız
toplumlarda zevk almaya mecbur tutuluruz. Zevk almak sapkınca bir göreve
dönüşür adeta. Arzu etmek, belli bir nesneye karşı duyulan arzu değildir
kesinlikle. Bu aynı zamanda arzulamaya karşı duyulan bir arzu olagelmiştir.
Arzulamaya karşı duyulan arzu… belki de en çok arzuladığımız şeye
kavuştuğumuzda artık onun bir şey ifade etmemesinin nedeni de budur, o
isteğimiz artık tatmin olduğundan ötürü arzulamayız. En büyük melankolik
deneyimlerden biri, bir şeye olan arzumuzun tamamen kaybolmasıdır. Duygu olarak
sadece doğal ihtiyaçlarımızı karşıladığımız döneme de geri dönemeyiz artık.
Diyelim ki bize sunulan üründen vazgeçtik ve sadece ihtiyaç duyduğumuz ürüne
yöneldik. Susadığımız zaman su içeriz mesela. Bu duruma geri dönemiyorsunuz.
Aşırılık sonsuza dek sürüyor.
Kola durdukça ısınıyor, artık gerçek kola gibi
değil. İşte sorun da bu. Üstün bir durumdan en alt seviye bir durumu geçişi
bilirsiniz. Kolayı soğuk olarak sunduğunuzda belli bir cazibesi vardır. Ama
ısınınca bir anda berbat bir şeye dönüşüyor. Ürünlerin en temel diyalektiği
budur. Burada ürünlerin gerçek ve nesnel özelliklerinden söz etmiyoruz. Sözünü
ettiğimiz şey ürünlerin yanıltıcı, aldatıcı özellikleri.
Meşhur, “neşeye övgü” adlı eserin özelliği nedir?
Genellikle insanlığa övgü olarak değerlendirilir. Kardeşlik ve tüm insanların
özgürlüğü olarak değerlendirilir. Burada göze çarpan unsur, bu iyi bilinen
melodinin evrensel boyutta adapte edilebilir olması. Birbiriyle tamamen tezat
olan politik hareketler için kullanılabilir. Nazi Almanya’sında bu eser,
çoğunlukla büyük toplumsal olayların kutlanmasında kullanılmıştır. Sovyetler
birliğinde Beethoven ilah haline gelmiş ve Neşeye Övgü neredeyse bir Komünist
şarkısı haline gelmiştir. Çin’de büyük kültür devrimi günlerinde neredeyse tüm
Batı müziklerinin yasaklandığı günlerde Dokuzuncu Senfoni kabul görmüştür.
Gelişmiş burjuva müziği eseri olarak yorumlanmasına izin verilmiştir. Güney
Rodezya’da bestenin sözleri değiştirilerek milli marş olarak kullanılmıştır.
Almanya Doğu ve Batı olarak ayrıldıktan sonra katıldıkları olimpiyatlarda bir
Alman madalya kazandığında hem Doğu hem de Batı Almanya’nın marşı olarak Neşeye
Övgü çalınıyordu. Bugün, Avrupa Birliğinin resmi olmayan marşı Neşeye Övgü’dür.
Fantezi dediğimiz şey bireylerin özel meseleleri
değildir aslında. Fanteziler ideolojilerimizin ana merkezini oluşturan
unsurlardır. Psikanaliz açısından fantezi temelde bir yalandır. Yalan
olmasının nedeni yalnızca bir fantezi olması, gerçek olmaması değildir. Tutarlı
olamamanın oluşturduğu boşluğu bu fanteziler doldurduğu için yalan. Görüş
açımızı yitirdiğimizde, ne yapacağımızı tam olarak bilemediğimizde fanteziler
bize kolay çözümler sunuyor. 43.22
Alman Hard Rock grubu Rammsstein, sıklıkla Alman Nazizmiyle flörtte olduğu, Nazi simgelerini kullanmakla suçlanır. Ama konserlerini dikkatlice gözlemlerseniz ne yaptıklarını gayet net görebilirsiniz. Örneğin en çok bilinen şarkılarından biri Raise Raise. Rammstein grubu Nazi ideolojisini oluşturan unsurları minimal düzeyde kullanmaktadır. Bunlar da şehvet duygularını harekete geçirmek için kullanılmaktadır. Belli bir haz yaratılmak isteniyorsa bu küçük yüz hareketleriyle yaratılabilir. Bunların belirgin bir ideolojik anlamı yoktur. Ramsstein’ın yaptığı anlında bu unsurları Nazi söyleminden kurtarmak, özgürleştirmektir. Bu şekilde ideolojik olandan çıkartarak zevk almamızı sağlamaya çalışmaktadır. Nazizimle mücadele etmenin yolu bu unsurlardan zevk almaktır.

Kapitalizm oldukça tuhaf dinsel bir yapıya sahiptir
ve kapitalizmin değişmez tek bir talebi vardır. Sermaye akışı mutlaka
sağlanmalı, çoğalarak daha çok yayılmalı, kendi kendini çoğaltmalı ve bu amaç
için her şey feda edilmeli. Hayatlarımızdan tutun, doğaya, çevreye kadar.
Hz. Ömer Döneminde Ekonomik Yapı
Hz. Ömer Döneminde Ekonomik Yapı
Allame İbn Hazm, fertlerin temel ihtiyaçlarının
sağlanmasından devleti sorunlu tutar. Ona göre:
-
İslam, servetin
ve servet üretici unsurların birikimine karşıdır.
-
İslam, üretim
unsurları üzerinde mutlak mülkiyeti kabul etmez; ancak, fertlerin bunları
şahsen ve ortaklaşa kullanmaya hakları vardır.
-
İslam; zekat,
sadakat (vergiler) ve miras gibi kurumlar oluşturarak dengeli bir toplumsal
sistem kurmuştur. S. 16
Günümüzden bin dört yüz yıl önce, bugünün modern,
ekonomi prensipleriyle boy ölçüşebilen ve ekonomik eşitliğin son basamağına
kadar ulaşabilmiş böylesi bir ekonomik sistemle karşılaşmak gerçekten ilginç.
Bu başarı, sistemin temelde, kapitalin ve öteki üretim faktörlerinin hiçbir
ferde ait olmaması prensibine dayalı oluşundan kaynaklanmaktadır. S. 18
Başka kaynaklar süreklilik taşımadığından devlet
hazinesinin ana gelir kaynağını zekat oluşturmuştur. S 18
Üretim araçları şahsi mülkiyete ait olamaz. S. 20
Geçersiz
anlaşmalar:
- -Tefecilik ve
faiz, hangi biçimiyle olursa olsun, tamamen reddedilmiştir.
- -Spekülasyona yol
açabilecek kredi alışverişi ile ilgili muameleler.
- -Her türlü bahis
sözleşmesi ve şans oyunları.
- -Niteliği tamamen
tarif edilmeyen bir malın alıcısına risk yükleyen bir satış sözleşmesi.
- -Alım-satımı
yapılabilen şeyler arasında bulunmayan malların sözleşmesi.
- -Meşru yoldan
satılması tamamen yasak olan malların satış sözleşmeleri.
- -Bulunmuş eşya
gibi sahipliği satıcının üzerinde bulunmayan malların satışı.
- -Satılmasında sınırlamalar
getirilmiş olan malların satışı. S. 51-52
Sayfa numaralarını not almadığım kısım:
Toprak
Sistemleri
- -İkta: Haraç
- -Hima: Öşr
- - Devlet
Toprakları: 1. Sevafi: Tamamen devlet kontrolünde, 2. Fey: Peygambere,
sonrasında haliyefe ait arazi, 3. Deyeh: Devlete ait özel mülkiyet, 4. Vakıf
- - Özel toprak
Tarımda Sınıflar
- - Ekici olmayan
sahip
- -Sahip olmayan
ekici
- -Ekici sahip
İslam Hukukuna
göre ticaret sözleşmesi
- - Mukaide:
Mübadele
- -Sarf: Değişme
- -Selam: Bedel
peşin alınıp mal daha sonra teslim ediliyor.
- -Bey Mutlak: Para
muameleler
Dört kişiyle
yapılan sözleşme geçersiz:
- - Rüştüne
erişmemiş kişi
- - Akıl Hastası
- -Kör
- -Köle
Vergi Sistemi
-Kişiler zekat(Müslüman), Cizye (Gayrimüslim)
-Toprak için Öşr (Müslüman), Haraç (Gayrimüslim)
Müslümanların ülkesi: Dar’ül İslam
Düşman ülkesi: Dar’ül Harb
Müttefikler ülkesi: Dar’ül Meahid
Zekatın Temel
Esasları
- -Birikmiş servet
- -Madenler ve
defineler %20
- -Ticari Sermaye %
2.5
- -Hayvan Sürüleri
Zekatın Şartları
- -Akıl sahibi ve
reşit olmak
- -İslam devletinde
bulunmak
- -Hür olmak
İrfan Mahmud Rana, Bir Yayıncılık, İstanbul, 1985
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)