İngiltere’nin
Hayvanları şiirinden bir bölüm:
|
Er geç bir gün gelecek,
Zorba İnsan devrilecek,
İngiltere'nin bereketli topraklarında
Yalnızca hayvanlar gezinecek!
Burnumuza geçirilen halkalar,
Sırtımıza vurulan semer sökülüp atılacak!
Karnımıza saplanan mahmuz çürüyüp paslanacak!
Acımasız kırbaç bir daha şaklamayacak!
Dünyaya geldikten sonra yaşamamıza yetecek kadar yemek
verirler; ayakta kalanlarımızı canı çıkana kadar çalıştırırlar; işlerine
yaramaz duruma geldiğimizde korkunç bir acımasızlıkla boğazlarlar.
Hayatımız sefillikten, kölelikten başka nedir ki! İşte tüm
çıplaklığıyla gerçek budur.
İnsanoğlu, kendinden başka hiçbir yaratığın çıkarını
gözetmez.

Hayvanlar, Bay Jones'ın çiftliği'ni ele geçtiği günlerde 7
maddeden oluşan yeni bir kanun hazırlıyor. Ancak aşamalı bir şekilde bu 7 emir,
yine kendilerince deliniyor.
7
EMİR
- İki bacaklı canlılar bizim düşmanımızdır. (Napeleon, zamanla çiftliğin itiyaçlarını karşılamak adına insanlarla ticaret yapıyor.)
- Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkes dostumuzdur. (Zamanla, diğer hayvanları domuzlardan aşağı tutup, hor görmeye başlıyor.)
- Hiçbir hayvan giysi giymeyecektir. (Sadece domuzların giyinmesine izin veriliyor. Napeleon, zamanla bir insan gibi-giyinip kuşanıyor.)
- Hiçbir hayvan yatakta yatmayacaktır. (Bir süre sonra Bay Jones'in evine yerleşiyorlar. Sebebini de bütün yükün domuzlarda olduğunu, onların rahat etmesi gerektiği olarak gösteriyorlar.)
- Hiçbir hayvan içki içmeyecektir.. (Arka bahçeye arpa ekiyorlar, kilerdeki bütün içkileri içmeye başlıyorlar.)
- Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecektir. (Zamanla, Snowball'a iş birliği yapan hayvanları idam ettiriyor.)
- Bütün hayvanlar eşittir. (Çiftliğin
ana kanunu olan bu madde, bir gece vakti ansızın değişiyor:
BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİRAMA BAZI HAYVANLARÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR
6 insan ve 6 domuz'un bir masada kumar oynadığı sahne:
Evde
korkunç bir kavga patlak vermişti: bağırıp çağırmalar, masaya vurmalar, kuşkulu
sert bakışlar, küfür kıyamet… Anlaşıldığı kadarıyla kavganın nedeni, Napoleon
ile Bay Pilkington aynı elde maça ası çıkarmış olmalarıydı.
İçeride
on ikisi de öfkeyle bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu. Artık
domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı.
Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bakıyor, bir insanların yüzüne
bakıyor ;ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.