Altmış yaşımda olduğuma
inanamıyorum. Oysa buna hazırlanmam altmış yılımı almıştı.
Neden her geçen yıl çektirdiğim
fotoğraflarda kendimi gittikçe daha kötü buluyorum? Belki de fotoğrafçıyı
değiştirmem, daha genç birini bulmam gerekiyor.
Neden her sabah aynada kendimi
gittikçe daha az yakışıklı buluyorum? Bu eski bir ayna, belki de yenisini almak
gerekiyor…
İnsan ihtiyarladığının nasıl
farkına varır biliyor musunuz? Bronzlaştığında bile güzelleşemez.
Elli yaşıma kadar kendimi aşınmaz,
paslanmaz sanırdım. Ben sadece bir biyoçözünürüm.
Elli yıl önce çekilmiş bir
fotoğrafımı buldum. Fotoğrafta küçük, sümüklü halimi gördüm. Ben ona bakıyorum,
o bana. Bakışlarında kibir var.
Belki de kendisini tanımıyor, beni
yabancı sanıyor. Yahut, daha kötüsü, utanıyor.
Sen benden utanıyor musun? Bana
bak küçük aptal, bugün neden bu haldeyim biliyor musun?
Çürük dişlerimi görüyor musun? Hep
o senin tıkındığın bonbonlar yüzünden, üstelik dişlerini de fırçalamıyordun.
..
Kırmızı burnumu görüyor musun? On
beş yaşından beri her Cuma akşamı içtiğin içkiler yüzünden.
…
Eğer bugün üç kuruşluk bir emekli
maaşım varsa, bu yine senin yüzünden. Okulda hiçbir şey yapmadın, sınavlarda
başarısız oldun.
Senin yüzünden lise diplomamı asla
alamayacağım. Öldükten sonra bile.
Doktorunuza olabildiğince az
görünün. Araya araya sonunda sizde mutlaka bir şey bulacağını bilin.
Elli yıl önce ortalama insan ömrü
altmış yıldı.
Ortalama film süresi seksen
dakikaydı.
Bugün ortalama insan ömrü doksan
yıl.
Ortalama film süresi yüz yirmi
dakika.
Daha mı iyi?
Filme bağlı.
“Daha yirmi yaşına basmadım”
palavrasını görme engellilere saklayın.
İnsan yaşlandığının ne zaman
farkına varır biliyor musunuz? “Polis memurları gittikçe gençleşiyor” demeye
başladığı zaman.
Epikuros, “Ölümden korkmayın, o
geldiğinde siz burada olmayacaksınız” der. Ama ya yaşlılık, o geldiğinde biz
hala burada olacağız.
Demir gibi sağlam olabilirsiniz
ama bu paslanmanızı engellemez.
İnsanın yalnız olmadığını,
çevresinde her şeyin yaşlandığını görmesi ne güzel avuntu.
İnsan yaşlandığının farkına ne
zaman varır biliyor musunuz? “Tiyatroda oyuncular artık gittikçe daha kısık
sesle konuşuyorlar” demeye başladığı zaman.
İnsan yaşlandığının farkına ne
zaman varır biliyor musunuz? “Toprak gittikçe daha yakında görünüyor” demeye
başladığı zaman.
Dünya dönmeye devam edecek. Siz
olmadan da.
Hayat devam ettikçe umutsuzluk da
var olacaktır.
İnsan yaşlandığının farkına ne
zaman varır biliyor musunuz? “Merdiven basamaklarını daha mı yüksek yapıyorlar
acaba?” diye kendisine sormaya başladığı zaman.
Geçmişinize fazla eğilmeyin, yoksa
tekrar doğrulamazsınız.
İnsan yaşlandığının farkına ne
zaman varır biliyor musunuz? “Kendimi hiç bu kadar genç hissetmemiştim” dediği
zaman.
Keşke ölülerin kafatasları da
denizlerin sesinin duyulduğu istiridye kabuğu gibi olsaydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder