Birkaç yıl önce Osmanlı’da 19 yüzyıldan günümüz
Türkiye’sine kadın ve erkeklerin giyimleri üzerinden sosyal değişmeyi analiz
etmek istemiştim fakat Osmanlı dönemine ait kıyafetlere ulaşamamıştım. Şuan hem
kadınların hem erkeklerin gündelik kıyafetleri ile fotoğrafları, özel günlerde
giyinilen kıyafetlerle çekildikleri fotoğraflar da dahil buldum. Hem geçmişe
ışık tutan bu fotoğraflar aynı zamanda günümüzle de bazı hususlarda kıyaslama
yapmaya olanak sağlıyor.
Osmanlı da gündelik yaşamı, ekonomik yaşamı,
şehirlerin durumunu anlamak için fotoğraflar eşsiz kaynaklardır. Osmanlı matbaa
kullanmaya hayli geç başlamıştı. İlginçtir resim dinen hoş karşılanmamasına
rağmen fotoğraf makinesi daha keşfedileli 10 yıl olmadan Osmanlı'da
kullanılmaya başlandı; Ceride-i Havadis 15 Ağustos 1941 yılında fotoğraf
makinesinin tanıtımını yapıyordu (görseldeki yazı gazeteden alıntıdır). Osmanlı’da
ilk fotoğrafçılar tabii ki gayrimüslim vatandaşlar arasından çıktı. Bunun yanı
sıra birçok Avrupalı fotoğrafçı Osmanlı Devletine fotoğraf çekmek için
geliyordu. Fotoğrafın nasıl bir ideolojik aygıt olduğunu buradan bile
anlayabiliyoruz. Osmanlıya gelip fotoğraf çeken bu fotoğrafçıların fotoğrafları
Viyana'da sarayda sergilenirdi. II. Abdülhamit de fotoğrafın gücünün
farkındaydı. Hatta kendisinin de fotoğraf çektiği söyleniyor. Abdülhamit de
çekilen fotoğrafları başka ülkelerin devlet başkanlarına propaganda yapma
amacıyla gönderirmiş.
Kılık kıyafet bir yana Osmanlı’nın zihin dünyasını da
fotoğraflara bakarak anlamak mümkün. Örneğin ırkçılığın bizde olmadığını,
siyahilere karşı bizde bir ayrımcılığın söz konusu olmadığını anlayabiliyoruz
fotoğraflardan. Örneğin Birinci Dünya Savaşında Osmanlı’nın pilotlarından biri
siyahi bir vatandaştır. Aynı yıllarda Amerika’da siyahiler beyazlarla aynı
tuvalete dahi gidemezken Osmanlı’da pilot dahi olabiliyorlardı. Bu açıdan
bakınca modern Amerika mı daha insancıl, daha medeni yoksa hasta adam denilen
Osmanlı mı?
Günümüz Türkiye’sinde kafeler, kahvehaneler artık sadece işlek yerlerde bulunmayıp herhangi bir başka dükkanın bulunmadığı, sadece evlerden oluşan sokaklara kadar sızmış durumda. Gerçekten de kafeleri seviyor bizim neslimiz. Sadece gençler değil daha ileri yaşta olanlar da kafelerde vakit geçirmekten keyif alıyor. Örneğin kadınlar artık altın-para günlerini kafelerde yapıyorlar. Bu durum günümüze ait bir özellik gibi gelebilir fakat 19. Yüzyıl fotoğraflarına baktığımızda o dönemlerde de durum pek de farklı değil. Dönemin erkekleri kahvehanelerde vakit geçirmekten hayli keyif aldıkları fotoğraflardan anlaşılıyor.
Kısa bir göz atma yöntemiyle bu sonuçlara hemencecik
ulaşmak mümkün. Daha derin gözlemlemeyle Osmanlı dönemi fotoğraflarından daha
bir çok bilgi edinmek mümkün. Örneğin doğrudan bazı kadınların bulunduğu
fotoğraflarda fotoğraflardaki kadınlar aslında birer model. Müslüman kadınlar
fotoğraf çektirmek istemedikleri için gayrimüslim kadınlara Müslüman kıyafetleri
giydirilip çekilmiş fotoğraflar. Bu bilgiyi diğer sokak fotoğraflarına bakarak
kullandığımızda kadınların yaşam tarzları ile dini yaşam ve sosyal yaşam
arasında nasıl bir düzen kurulduğunu görmek mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder