Gariban saplantısının ırzıdır intikam.
Nehirler, denizlere kavuşma özlemiyle akmıyor artık.
Toplanacak kusurlar, bize adalet olarak iade edilsin’
Organizmasız bir dünya, huzurdur.
Bir suçlu olarak çıkartıldığım mahkemede, şahidim olarak bir
tek yeryüzü dinlensin! Öyle istiyorum!
Zamanla barışık olmamı engelleyecek hiçbir yaptırım yok
aslında.
Neden tartışayım? Ruhumla zamanın temasını sağlayan
Bedenimin
Ta kendisi: O da yazmayı ve algılamayı sürdürebilen bir
beyne sahip.
Mantık zenginliğinin keyfini sürdürdüğüm süre içersinde,
Küçük/kişisel
Arzular dışında mutluyum. Coğrafyamdan, birikimimden,
Karşılaştırma,
Ve sonuç çıkartma hızımdan uzaklaştığımda, belki işte o
Anlarda zamana
Dair sorunlarım olabilir. Zaten barış bir his değildir;
barış, bir durumdur ve
İnsanoğlu durumları değiştirerek huzur bulur. Tehlike, burada!
Kendi cesedinle asla karşılaşamayacaksın!
Evet, bu kötü!
Kendi cesedinle karşılaşamayacak olan!
Öbür dünyada komik bir şey yok. Şimdiden hazırlan!
Bak! Cinnet geliyor. Üstüne basma!
Hey barmen! Beni süpürmeden önce biraz ıslat. Yoksa toz
kalkar!
Evet, insanlar can sıkıcı. Yalancı, hilekar ve çıkarcı! Sevilecek
canlılar
Değiller. Kimse okşamasın onları!
Türkiye’de artık devrimci yok! Anarşist yok! Sokak Serserisi
dercesine Düzen Serserisi var!
Hüzünlenip de yaratıcı olamayan birini tanıyor musunuz?
Sert koşullarda yaşıyorum: En azından mesleğim insan. Oysa
dışarıdan,
Aşırı rahat görünüyorum. Bu da meslek sırrı galiba.
Gururumun önemli bir paydasını oluşturur sevgililerim ve
Nefretlerim! Onlardan feragat etmem, elbette söz konusu
olamaz!
Doğum ve ölüm tarihlerinin arasını boşaltmayı
Becerebilen canlılardanız. Abartmayı seviyoruz. Abartılmayı
seviyoruz.
Bu gece Bizans bir kez daha düşecek!
İnsan, bir Çürük Et Deposu’dur ve çevresinde dönenen sineğin
aşk adını taşıdığını asla öğrenemez. Çünkü etin aklı yoktur!
Şeytan, elmanın sessizliğini emiyor!!!
ŞEYTAN, ELMANIN SESSİZLİĞİNİ EMİYOR!!!
Yazılırlar. Küçük hayatlar sürer bu insanlar: Küçük
hayatlarının
Küçük simgeleriyle haşır neşirdirler. Zaaf, ihtiras,
intikam, hüzün, sevinç.
Gazetelerin üçüncü sayfalarında anılırlar bu küçük
simgeleriyle.
Bütün bir ömrü uğrunda tükettikleri haikularıyla.
Gazetelerin bu sayfaları üzerinde yemek yenilir alelacele. Bir insan, bir başka
insanın ölüm haberi üstünde yemek yiyebilir yeryüzünde! Bir insan, bir başka
insanın intihar girişimi haberinin bir parçasıyla silebilir yağlı ağzını!
Çeperimiz kısıtlı! Özsuyumuz az!