20 Nisan 2014 Pazar

Ve öyle masum...


Nedensiz bir çocuk ağlaması bile 
Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.
Edip Cansever

13 Mart 2014 Perşembe

Stanford hapishane deneyi, Das Experiment

)


 Stranford Üniversitesinde psikoloji bölümünde
yapılan bir sosyal deneyi anlatıyor. Deneklere dolgun bir ücret
veriliyor ve kimisinden gardiyan kimisinden ise mahkum olması isteniyor.
Her iki grup da kendilerini rollerine fazlasıyla kaptırıyor ve olaylar
bir hayli karışıyor. Filmi izlerken o sarışın gardiyanı "ah bir elime
geçsem senin...", "vur ulan o..." diye gaza gelip ekrana
küfredebilirsiniz. Ben ettim. 





BİR OĞUL DOĞARKEN

Akıllı olsun derler analar babalar
Oğulları olduğunda.
Ben ise aklımla
İçine ettim tüm yaşantımın.
Şimdi yalnızca
Bilgisiz ve düşüncesiz biri
Olmasını diliyorum oğlumun.
O zaman rahat bir yaşam sürer işte
Bakan olarak kabinede.

Bertolt BRECHT

24 Şubat 2014 Pazartesi

Yaşamın iyice içinde olan kişiler


 
Şimdiye kadar okuduğum bir tutam kitaptan gözlemlediğime göre, yaşamın iyice içinde olan kişiler, yaşamı yoğuran kişiler, yaşamın ta kendisi olan kişiler, az yiyorlar, az uyuyorlar, ya pek az şeyleri oluyor, ya hiçbir şeyleri olmuyor. Görevmiş, hısım akrabalığın sürdürülmesiymiş, devletin korumasıymış, böyle boş kavramlar yok kafalarında. Gerçekle ilgileniyorlar, yalnızca bir tek eylem tanıyorlar: Yaratmak. Yaptıkları işte kendilerine buyuranlar yok; çünkü yalnızca kendilerine verdikleri sözü yerine getiriyorlar. Tek gerçek verme yolu o olduğu için karşılık beklemeden veriyorlar.
Herkes, kişiliğini unuttuğunda, başkaları için kurtarıcı olabilir! Çevremizde algıladığımız ve suçunu yaşama yüklediğimiz hastalık, acı ve tiksinti, gerçekte içimizde taşıdığımız kötülüğün bir sonucudur. Korunmalar bizi hiçbir zaman yeryüzü hastalığından kurtaramaz. Çünkü dünyayı içimizde taşırız.

Her gün en güzel dürtülerimizi katlediyoruz. İşte bu nedenle, usta birinin elinden çıkmış satırları okuyup benimsediğimizde taze hislerimizi boğuyormuşuz gibi canımız acıyor; çünkü kendi gücümüze, kendi hakikat ve güzellik ölçütlerimize inancımız yok. Her insan sessiz kaldığında, kendisine karşı gözükara dürüst olduğunda, en derin hakikatleri dile getirebilir. Hepimiz bu kaynaktan besleniriz. Şeylerin kökenine dair hiçbir gizem yoktur. Tüm krallar, ozanlar, müzisyenler, hepimiz yaratımın bir parçasıyız; yalnızca kendimizi açmamız, zaten orada olanları keşfetmemiz
gerekir.

Gerçek özgürlüğü istediğimiz takdirde özgür olacağız. Şimdi makineler gibi düşünüyoruz; çünkü makineleştik. Güç kazanmaya çalışmakla, gücün çaresiz kurbanları oluyoruz. Aşkı ifade etmeyi öğrendiğimiz gün, aşkı tanıyacak, aşka sahip olacağız. Ve aşka sahip olmamız diğer şeyleri geride bırakacaktır.






İlla Tithandi (Burzum)

22 Şubat 2014 Cumartesi

Anayur Oteli


 Yorumlar, nedenler önemsizdi; kesin değildi. Önemli olan insanın edimleriydi. Değişmez tek bir kesinlik vardı insan için: Ölüm.

Sağdı daha, her şey elindeydi. İpi boynundan çıkarabilir, bir süre daha bekleyebilir, kaçabilir, karakola gidebilir, konağı yakabilirdi. Dayanılacak gibi değildi bu özgürlük.
 
Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde.

Ayna karşısında poz vermek

İşte size ileri görüşlü bir hanımefendi. Şu sıralar hayli moda olan aynada kendi fotoğrafını çekmenin ilk örneği 1900'lü yılların başında çekilen bu fotoğraf. O zamanın teknolojisiyle hayli uğraşmış olsa gerek...

İstanbulda artık göremeyeceğimiz kış manzarası

 Ancak fantastik filmlerde ya da kışın çok soğuk geçtiği yerlerde gördüğümüz donmuş nehirler, göller misali vaktiyle Marmara Denizi de donmuş. 1929 yılında o kadar soğuk olmuş ki, Haliç donmuş. Benzer bir soğuk 1954 yılında yaşanmış, bu sefer Karadeniz'in kuzeyinden gelen buz kütleleri bıoğazı kapamış, kullanılmaz hale getirmiş. Yaklaşık iki hafta bu böyle devam etmiş.

11 Şubat 2014 Salı

Sevmek için mücadele et. Sevdiğini bir daha söyle. Sınırı aş. Malcolm X




Bir taş at.
Bir taş daha at.
Bir şiir ateşle. Bir yumruk yükselt.
Sesini yükselt.
Bir çocuk yetiştir.
Bir maske tak.
Duvara bir slogan yaz.
Şehitleri an.
Bir hayal kur.
Bir barikat kur.
Tarihine sahip çık.
Sokaklara sahip çık.
Bir slogan at.
Bir kurşun at.
Bir tohum ek.
Bir ateş yak.
Bir cam kır.

Terle.
Sahte belge düzenle.
Bir bildiri bastır.
Bir kanun kaçağını barındır.
Bir yara sar.
Bir dosta sevgi göster.
Silahını temizle.
Hakikati söyle.
Bir miting düzenle.
Arkanı kolla.
Gökyüzüne bak.
İz bırakma.
İşçilerden öğren.
Bir yoldaşa öğret.
Bir hücreyi ziyaret et.
Bir savaş esirini kurtar.
FBI'ın gizli dosyalarını çal.
Kendi kalbini çal.
Parolayı aklında tut.
Bir aynasızı silahsızlandır.
Bir füzeyi çalışmaz hale getir.
Bir fıkra anlat.

Bir plan yap.
Bir ümit ışığı gör.
İsmini değiştir.
Bir teoriyi test et.
Bir dogmaya meydan oku.
Korkunu kullan.
Bir damla gözyaşı akıt.
Haritayı incele.
Hainlerle hesaplaş.
Ağırlığını hakkıyla taşı.
Biraz daha ağırlık kazan.
Sevmek için mücadele et.
Sevdiğini bir daha söyle.
Sınırı aş.

MALCOLM X

Mâlik el Shahbaz


18 Ocak 2014 Cumartesi

başlayınca bırakamıyor insan


Forrester'ı Bulmak

Kendimiz için yazdığımız sözler, 
her zaman, 
başkaları için cümle sarf etmekten daha iyidir