28 Ocak 2016 Perşembe

MEDYA VE KÜLTÜR: KÜLTÜRÜN MEDYA ARACILIĞIYLA KÜRESELLEŞMESİ

MEDYA VE KÜLTÜR:
KÜLTÜRÜN MEDYA ARACILIĞIYLA KÜRESELLEŞMESİ
Hasan Hüseyin TAYLAN
Ümit ARKLAN
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: X, Sayı 1, Haziran 2008
ÖZET
Küreselleşmenin ürünlerinden biri olarak küresel kültür, gitgide kendine geniş yaşam alanları da bularak yaygınlaşmaktadır. Kuşkusuz, yaygınlaşmasında kitle iletişim araçlarının rolü yadsınamaz. Küreselleşme sürecinde aktif rol oynayan medya, medya sahipliği ve küreselleşme aktörlerinin birlikteliği bağlamında hakim kültürün diğer kültürler üzerinde başat rol oynamasına imkan sağlamaktadır. Bu doğrultuda çalışma, gerek yerel, gerekse küresel kültürün medya aracılığıyla yerelliklerin aleyhine olacak şekilde küreselleştiği varsayımından hareketle sınırlandırılmaktadır.
Çalışmada, küreselleşmenin aktörlerine ait kültürün diğer kültürlere medya yoluyla benimsetildiği ve yerel kültürlerin medyalar aracılığıyla küreselleşme sürecinde kendilerini ifade etme imkanı bulduğu yolundaki iki farklı sorunsalın tartışılması, bununla birlikte yaşam biçimi, tüketim tarzı olarak alımlanan kültürün medyanın yaydığı küresel kültürün hegemonyası

GİRİŞ: KÜRESELLEŞMEYE KÜLTÜRDEN BAKMAK

·        20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren özellikle kitle iletişim araçlarının devasa nitelikte yaygınlaşmasıyla birlikte uluslar arası ilişkiler –bağlantılı olarak kültürler arası ilişkiler- iç içe geçerek yoğunlaşmaktadır.  Söz konusu yoğunlaşma, homojenliği ifade ettiği gibi, heterojenliği de içine alan bağlam içinde gelişmektedir. S. 86

·        İktisadi, siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda yirminci yüzyılın sonlarında ortaya çıkan gelişmeler, küreselleşme başlığı altında değerlendirilebilir. S.86

·        Robertson (1998: 102) tarafından “tikelciliğin evrenselleşmesinin ve evrenselciliğin tikelleşmesinin iç içe geçmesini içeren derin, ikili bir süreç” olarak tanımlanmaktadır. Hall (1998b: 94) ise, küreselleşmeyi, “eklemlenmiş tikelliklerden” oluşan bir çerçevede kavrar.s.86
·        Modernleşme projesi “Batı’nın Batı dışı mazlum toplumlara” dayattığı ve Batı’nın emperyalist emellerine hizmet eden bir sürece işaret eder” (Kızılçelik 2005: 36-37). Bu bağlamda küreselleşme kapitalizmle aynı sürece karşılık gelir. S. 87
·        “Bugün adına küreselleşme denen bu tarihsel sistem, 15. yüzyıl sonları Avrupa’sında doğdu, 19. yüzyıl sonlarında dünyanın çeşitli coğrafyalarına yayıldı, günümüzde ise yerküreyi kapladı” (Kızılçelik 2004: 9). S.87

1. Küreselleşme ve Kültür: Yerelliklerin Küresel İnşasına Doğru

·        Günümüzde küresel olanla yerel olanın iç içe geçtiği yeni bir tür küreselleşme sürecinin başladığını ifade eden Stuart Hall, yeni tür küreselleşmenin Amerikan kültürünün –başka bir deyişle Amerikan yaşam tarzının- küreselleşmesi olduğunu vurgular (1998a: 39-61). Bu yeni tür küreselleşme kültür perspektifinden bakıldığında küresel –Batı merkezli ya da Amerikan- ile yerel kültürler –ötekiler- arasında etkileşimli bir süreç olarak kavranma olanağı verir.s.87-88

·        Küreselleşme, yerel kültürleri yok etmiyor, aksine kendi varlığı içine yerleştirmektedir. Buradan hareketle dünyanın kendisi, McLuhanyan anlamda bir “küresel köy” haline geldiği savı (2001), yerel kültürlerin küresel alanda temsil edilmelerini olanaksızlaştırmamaktadır. s. 87

·        Küreselleşme, yerelliği yeniden üreten bir süreç olarak, yerellikleri yok etmek yerine kendine eklemlemektedir. Bu açıdan bakıldığında, “yerelleşme kavramı, küreselleşmenin yaşam biçimleri arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmasını gizleyici bir işleve sahiptir. Küreselleşme süreci farklılık söylemi vasıtasıyla yarattığı sonuçlara karşı direnme
odaklarını zayıflatmaktadır” (Hülür, 2000: 115). S. 87

·        Küresel (kitle) kültür, Batı merkezlidir ve İngilizce konuşur. Küresel kitle kültürünün yönlendirici gücü, Batı teknolojisi, sermayenin ve tekniğin yoğunlaşması (Hall, 1998a: 48), Batıdan yayılan – Avro-Amerikan- yaşam tarzları, değerler ve algılama biçimleridir. S. 89

·        Günümüzdeki küreselleşme, “farklılıklarla beraber yaşamaya ama bir yandan da onları yenmeye, bastırmaya, denetime almaya ve içine çekmeye” (Hall, 1998a: 55) çalışmaktadır. Ne var ki farklılıklar, küreselleşmeyle temsil olanağı bulmakla sahiciliğini koruyamamakta aksine küresel kültüre eklemlenerek küreselleşme sürecine katkıda bulunmaktadır. S. 89

2. Kültürün Medya Aracılığıyla Yayılımı

·        Kitle iletişim araçları, küreselleşme konusunda biricik güç değilse de küreselleşme sürecinin ortaya çıkmasında ve hız kazanmasında çok etkin bir rol oynamıştır. Sahip olduğu teknolojik nitelikleri nedeniyle ulusal sınırları ortadan kaldırmış, ülkeleri (özellikle de bu teknolojilere sahip olanlar lehine) birbirleri ile daha fazla “etkileşim” içerisine sokmuştur. S. 90

·        Küresel mesajlar yerelle birleşmek suretiyle küresel akışın içeriğini zenginleştirmekte (Önür, 2002: 186-187), ancak küresel akışın yerelle birleşerek zenginleşmesi de yerel kültürleri ve yerel özellikleri yerinden ederek kendi çıkarları doğrultusunda yerel özelliklerin otantikliğini kullanarak küresel kültüre katkıda bulunmaktadır. S. 90

·        Kitle iletişim araçlarının gelişmesi ve yaygınlaşması ile kültür de üretilen ve pazarlanan bir meta halini almıştır. Kitle iletişim araçları üreten gelişmiş ülkeler tarafından, bu araçları üretmekten yoksun ülkelere bir ‘medyatik ürünler’le birlikte ‘kültür’ de ihraç edilmektedir (Adıgüzel, 2001: 103). Durum böyle olunca da, “İnsanlar, toplumsal çevrelerini yorumlamak ve onlara tepki göstermek için kullandıkları imgeler, simgeler ve söz dağarcıkları için büyük ölçüde kültür endüstrilerine bağımlı” (Golding ve Murdock, 2002: 94) hale gelmekte, özellikle de elektronik sömürüye maruz kalmaktadırlar. S.90
·        Elektronik sömürgecilik zihinlere gereksinim duymakta; yabancı Batı ülkelerinden ithal edilen kitle iletişim ürünleri vasıtasıyla, Üçüncü Dünya ülkelerinde yaşayan insanların davranışlarını, arzularını, inançlarını, yaşam biçimlerini, tüketim sürecinde seçim yapma imkanlarını, tüketicilerin gözlerini, kulaklarını ya da her ikisini birden etki altına almayı amaçlamakta (McPhall, 1991: 151) olduğu için, etkiyi kolaylaştıracak ve insanları akışın yönüne kanalize edecek içerikler sunulmaktadır. Sunulan içeriklerle farklı kültürel yapıya sahip olan insanlar, makro açıdan da farklı kültürler etki altına alınmaya çalışılmaktadır. S.90

·        Kitle iletişim araçlarından yayılan iletilerle hakim kültürün diğer kültürler üzerinde
hegemonya kurması sağlanmaya çalışılmaktadır. Medya yoluyla sağlanan hegemonya zora değil, rızaya dayanan bir çerçevede gelişir. s.91

·        Hegemonyanın olduğu yerde sömürü (emperyalizm) vardır. Kitle iletişim araçlarını kültür endüstrileri olarak kabul ettiğimize göre, burada kurulmaya çalışılan hegemonya kültürel emperyalizmi de beraberinde getirmektedir. Kültürel emperyalizmin ya tek bir kültürün diğer bir kültür üzerindeki medya egemenliği (metinler, pratikler), ya da “kitle iletişim araçlarının dolayımlandırdığı kültürün” küresel düzeyde yaygınlaşması olmak üzere medya konusuna iki yönden eğildiğini görmek mümkün olabilir (Tomlinson, 1999: 44-45). S. 91

·        Batılı değerlerin, tüketim kültürünün ve yaşam tarzlarının öteki kültürlere sızarak yaygınlaşması gibi gelişmeler “kültürel emperyalizm” olarak değerlendirilir. Kültürel emperyalizm olarak değerlendirilen gerek Batı değerlerinin ve gerekse Batılı yaşam tarzlarının (ki bunlar çoğunlukla Amerikandır) başka kültürlere sızması sürecinde kitle iletişim araçları, reklamlar ve beraberinde getirdiği tüketim kültürüyle hayati  bir rol üstlenmişlerdir s. 91

·        Tüketmek artık toplumsal bir kimliğe sahip olmakla da eş anlamlı hale gelirken, insanlar tükettikleriyle ve başkaları tarafından değerlendirilir hale gelmeye başlamaktadır. Değişen tüketim kalıplarıyla birlikte değişen yaşam tarzları ve değişen kültürel tüketim biçimleri ortaya çıkmaktadır. S. 92

·        Ancak, günümüze baktığımızda ise küresel kitle kültürünün başlıca örneği olmada yaygınlık bakımından uydu televizyonlarının yerini internet almıştır. İnternet kanalıyla verilecek olan bir mesaj anında milyonlarca kişiye ulaşabilmekte, anında etkide bulunabilmektedir. Önceleri bireyler kendi mahallesinden, okulundan, arkadaş çevresinden bireylerle sohbet ederlerken, aşk yaşarlarken, sosyal bir ortamı paylaşırlarken, artık internet sayesinde ulusötesi, binlerce kilometrede bulunan bireylerle ister sesli, ister görüntülü-sesli, isterse yazılı olarak konuşabilmekte, aşk yaşayabilmekte ve sanal da olsa belli bir sosyal ortamı paylaşarak duygu, düşünce ve hislerini anlatabilmektedirler. Söz konusu bu duygu, düşünce ve mesaj aktarımı kültürel etkileşimi de hızlandırmaktadır. İnternet yoluyla küresel kitle kültürü –tüketim kültürü, yaşam tarzları ve kültürel değerler, zevkler- “hızlı” biçimde yayılmaktadır. Aslında internetin tek bir kitle iletişim aracının sahip olduğu nitelikleri aşarak birden çok kitle iletişim aracının niteliklerine sahip olduğu düşünüldüğünde söz konusu kültürel etkileşim daha etkili olabilmektedir. S. 93

·        Burada unutulmaması gereken nokta, üretilmekte ve yayılmakta olan bilgi ve haberlerin kültürel bir ürün olduğu ve ekonomik bir amaca dönük olduğudur. Söz konusu bu amaç ise kitle iletişim araçları teknolojisini üreten ülkelerin kültürünü yaymak ve küresel dünyada bu ülkelerin standartlaşmış popüler ürünlerini satmaktır (Adıgüzel, 2001: 13). Bir anlamda kültür ve enformasyon iç içe geçmiştir. S. 93

·        Kültürle enformasyonun iç içe geçmesini bir süreçle açıklayabilmek mümkündür. Bu süreç kültürün bir endüstri, medyanın da söz konusu bu endüstrinin temel araçları olarak algılandığı andan itibaren hızlanarak günümüze kadar pekişir (Güneş, 1996: 128). Söz konusu bu süreçte kültürel anlamda bir enformasyon dengesizliği söz konusudur. S. 94

·        Medyanın kültürel iletişim sürecinde kullanılması, kitle iletişim aracı üreten ülkeleri öne çıkarmış, söz konusu ülkelerin kültürel değerlerinin piyasaya sürülmesine ve reklamlarının yapılmasına neden olmuştur (Adıgüzel, 2001: 104). S. 94

SONUÇ

·        Kitle iletişim araçları, sahipliği bağlamında ve hakim kültürel kodlar açısından, kültürün üretimi ve tüketiminde, zengin bir taşıyıcılık ve yaygınlaştırma işlevi görmektedir. Kitle iletişim teknolojilerinin köken itibariyle Anglo-sakson ve Amerikan olmaları, sadece teknolojiye sahipliği değil aynı zamanda kültür akışının yönünü gösterir. Batılı yaşam tarzının, değerlerinin ve tüketim kültürünün toplamını gösteren küresel kültür, medyalar yoluyla –özellikle de televizyon, internet ve reklamcılık- kendisini ve imgelerini dünyanın tüketimine sunar. Sözgelimi Donald Duck (bizdeki alımlanmasıyla “Vak Vak Amca (!)” çizgi film endüstrisi yoluyla, Coca- Cola ve McDonald’s reklamcılık ve pazarlama dünyasıyla, Levi’s reklam ve modayla evrensel tüketim dünyasına sunulmaktadır. Sunulan sadece mal ve hizmet değil, aynı zamanda nesnelerin kültürel anlam ve imgeleridir. Küreselleşme sürecine kültürel boyuttan bakıldığında, ileri iletişim teknolojilerini ellerinde bulunduran Batı kültürleri sahip oldukları bu teknolojik üstünlük sayesinde küresel kültür aktarım sürecinde başat bir rol oynamakta, yerel kültürlerin sahip olduğu öğeleri de bu aktarım sürecine eklemlendirerek kendi kültürlerinin diğer kültürler üzerindeki başatlığını sağlamlaştırmakta ve kendi kültürel arka planlarını taşıyan ürünleri bu kültürlere hiç de zorlanmadan pazarlayabilmektedirler. S. 95


KAYNAKLAR
-         ADIGÜZEL, Yusuf. (2001), Kültür Endüstrisi: Kitle Toplumunun Açmazları,
İstanbul: Şehir Yayınları.
-         AKÇA, Gürsoy. (2003), “Küreselleşme ve Ulus-Devlet”, Selçuk İletişim, Cilt: 3,
Sayı: 1, ss. 74-81.
-         ECO, Umberto. (1991), “Göstergebilimsel Bir Gerilla Savaşına Doğru”, Kaplan,
Yusuf (Der. ve Çev.), Enformasyon Devrimi Efsanesi: Modernleşme Kuram ve
Uygulamalarının Eleştirisi, Kayseri: Rey Yayıncılık, ss. 93-105.
-         FİSKE, John. (2002), “Postmodernizm ve Televizyon”, Gürkan, Nilgün (Çev),
İrvan, Süleyman (Der), Medya Kültür Siyaset, Ankara: Ark Yayınevi, s. 29-57.
-         GOLDİNG, Peter ve Murdock, Graham. (2002), “Kültür, İletişim ve Ekonomi
Politik”, Kejanlıoğlu, D. Beybin (Çev.), İrvan, Süleyman (Der.), Medya Kültür
Siyaset, Ankara: Ark Yayınevi, ss. 59-97.
-         GÜNEŞ, Sadık. (1996), Medya ve Kültür, Ankara: Vadi Yayınları.
-         HALL, Stuart. (1998a,) “Yerel ve Küresel: Küreselleşme ve Etniklik”, King,
Anthony D. (Der.), Kültür, Küreselleşme ve Dünya-Sistemi, Ankara: Bilim ve
Sanat Yayınları, Ankara, ss. 39-61.
-         HALL, Stuart. (1998b), “Eski ve Yeni Kimlikler, Eski ve Yeni Etniklikler”, King,
Anthony D. (Der.), Kültür, Küreselleşme ve Dünya-Sistemi, Ankara: Bilim ve
Sanat Yayınları, ss. 63-96.
-         HALL, Stuart. (1999), “İdeolojinin Yeniden Keşfi: Medya Çalışmalarında Baskı
Altında Tutulanın Geri Dönüşü”, Küçük, Mehmet (Der. ve Çev.), Medya
İktidar İdeoloji, Ankara: Ark Yayınevi, ss. 77-126.
-         HAMELİNK, Ceas. (1991), “Merkez ve Çevre Ülkeler Arasındaki Enformasyon
Dengesizliği”, Kaplan, Yusuf (Der. ve Çev.), Enformasyon Devrimi Efsanesi:
Modernleşme Kuram ve Uygulamalarının Eleştirisi, Kayseri: Rey Yayıncılık,
ss. 257-277.
-         HANNERZ, Ulf. (1998), “Çevre Kültür Senaryoları”, King, Anthony D. (Der.),
Kültür, Küreselleşme ve Dünya-Sistemi, Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları, ss.
139-169.
-         HÜLÜR, Himmet. (2000), “Toplumsal Bilim Söyleminde Yerellik”, Selçuk İletişim,
Cilt: 1, Sayı: 3, ss. 103-116.
-         KELLNER, Douglas. (1991), “Reklam ve Tüketim Kültürü”, Kaplan, Yusuf (Der.
ve Çev.), Enformasyon Devrimi Efsanesi: Modernleşme Kuram ve
Uygulamalarının Eleştirisi, Kayseri: Rey Yayıncılık, ss. 75-91.
-         KIZILÇELİK, Sezgin. (2004), Zalimler ve Mazlumlar: Küreselleşmenin İnsani
Olmayan Doğası, Ankara: Anı Yayıncılık.
-         KIZILÇELİK, Sezgin. (2005), Batı Bataklığı, Ankara: Anı Yayıncılık.
-         KIRCA, Süheyla. (2001), “Medya Ürünlerinin Küresel Yayılımı, Yerelleştirilmesi,
Ulusaşırı Kimliklerin Yaratılması”, Doğu-Batı Dergisi, Popüler Kültür Sayısı,
Yıl: 4, Sayı: 15, ss. 173-184.
-         KİNG, Anthony D. (1998), “Giriş: Kültür Mekanları, Bilgi Mekanları”, King,
Anthony D. (Der.), Kültür, Küreselleşme ve Dünya-Sistemi, Ankara: Bilim ve
Sanat Yayınları, ss. 17-37.
-         LULL, James. (2001), Medya İletişim Kültür, Güngör, Nazife (Çev.), Ankara: Vadi
Yayınları.
-         MCLUHAN, Marshall ve Bruce R. Povers. (2001), Global Köy, İstanbul: Scala
Yayıncılık.
-         MCPHALL, Thomas L. (1991), “Yeni Uluslararası Enformasyon ve İletişim
Düzeni”, Enformasyon Devrimi Efsanesi: Modernleşme Kuram ve
Uygulamalarının Eleştirisi, Kayseri: Rey Yayıncılık, ss. 141-164.
-         MUTLU, Erol. (2005), Globalleşme, Popüler Kültür ve Medya, Ankara: Ütopya Yayınevi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder